YASA KİTAPLARI’NA GİRİŞ

 

Fikret Böcek

 

Eski Antlaşma’nın ilk beş kitabı olan Pentatük Yaratılış, Mısır’dan Çıkış, Levililer, Çölde Sayım ve Yasa’nın Tekrarı kitaplarından oluşur. Pentatük kelimesi “Beş Ciltli” anlamına gelen Grekçe pent teukos kelimesinden gelir. Grekçeye bu şekilde geçmesinin sebebi de Yahudiler’in Eski Antlaşma’nın ilk beş kitabını “Yasanın beşte beşi” olarak adlandırıyor olmalarıydı. Yahudiler Eski Antlaşma’nın bu ilk beş kitabını “öğreti” anlamına gelen Torah kelimesiyle tanımlarlardı. Günümüz Türkiyesi’nde bu kitaplar Tevrat olarak adlandırılmaktadır.

 

Ben bu çalışmamızda bu kitaplardan Yasa Kitapları olarak bahsedeceğim. Eski Antlaşma’nın ilk beş kitabını Yasa Kitabı olarak adlandırmamın sebebi, Yeni Antlaşma’da bu kitapların Yasa Kitapları olarak tanımlanmış olmalarıdır. “Kutsal Yasa'yı ya da peygamberlerin sözlerini geçersiz kılmak için geldiğimi sanmayın...” (Matta 5:17); “Gök ve yerin ortadan kalkması, Kutsal Yasa'nın ufacık bir noktasının yok olmasından daha kolaydır” (Luka 16:17). “Melekler aracılığıyla buyrulan Yasa'yı alıp da buna uymayan sizler, şimdi de adil Olan'a ihanet edip O'nu katlettiniz!” (Elçilerin İşleri 7:53). “İnsanın görüş açısına göre mi söylüyorum bunları? Kutsal Yasa da aynı şeyleri söylemiyor mu?” (1 Korintliler 9:8).

 

Yasa Kitapları’nın her biri kendi başına belirli bir düzene ve birliğe sahip olmasına rağmen, beşini bir araya getirdiğimizde beşli bir birlik oluşturmaktadırlar. Her Yasa Kitabı diğerini ve öncekini desteklemektedir ve anlam bütünlüğünü pekiştirmektedir. Teolojik yönden bu beş kitap Eski ve Yeni Antlaşma’nın bel kemiğidir(Yasa’nın Tekrarı 26:5-10; Yeşu 24:2-13; Elçilerin İşleri 13:17-41).

 

Yasa Kitapları hem kronolojik(tarihsel), hem de teolojik(Tanrıbilimsel) açıdan ilerleyiş içerisindedirler. Bu kitaplar Tanrı’nın yaratış işleviyle başlayıp, insanın günaha düşüşü konusunu, Cennet Bahçesi’nden kovulmalarını, Nuh Tufanını, İbrahim’in kökenini...vb. tarihsel bir sırayla işlerken insanın günahından dolayı Tanrı’dan ayrı düşmüş olduğu, Tanrı’nın merhameti, Tanrı’nın sevgisi...vb teolojik konuları da düzenli bir şekilde açıklamaktadır. Yasa Kitapları, Tanrı’nın insanları kullanarak kötülüğe ve tüm yaradılışa hükmederek kendi teokratik[1] yönetimini yeryüzünde kurmasını anlatmaktadır.

 

  1. Yaratılış בראשית: İsrail’deki teokrasinin kökenlerini ve bu temelin nereden geldiğini açıklar. Adem’den bir Soy’un(tohum) geleceğive bu soy (tohum) aracılığıyla bütün milletlerin bereketleneceği vaadi veriliyor(Yaratılış 3:15). Bu kitabın İbranice orijinal adı olan Bıreyşiyt  (בראשית) kelimesi “Başlangıç” anlamına gelir.

 

  1. Mısır’dan Çıkış שמות: İbrahim’in soyunun kölelikten kurtuluşu ve bu halkın bir yasa sahibi olarak millet konumuna gelişi, İsrail’in Tanrı’dan gelen yasalarla bir hukuk devleti oluşu anlatılıyor. Mısır’dan Çıkış 1’den 10’uncu bölüme kadar olan bölümler İsrail’in fiziksel olarak kölelikten kurtuluşları konusunu işlerken, 11’den 18’e kadar olan bölümlerde de ruhsal kurtuluşları işlenmektedir. İsrail’in Tanrı’nın verdiği yasalarla bir hukuk devleti olduğunu görüyoruz. Bu yasalar ahlaksal düzen(19-20. bölümler), toplumsal düzen(21-24. bölümler) ve tapınma düzeni(25-40. bölümler) ile ilgili yasalardan oluşmaktadır. İsrail’i millet yapan da bu yasalardı. Bu kitabın İbranice orijinal adı olan Şımovt (שמות) kelimesi “İsimler” anlamına gelir.

 

  1. Levililer ויקרא: Kutsal Tanrı halkının arasında tüm kutsallığıyla halkının arasında yaşayacaktır ve Tanrı’nın huzuruna çıkacak kişiler için bazı kurallar bütününü İsrail halkına vermektedir. “Konutumu aranızda kuracak, size sırt çevirmeyeceğim. Aranızda yaşayacak, Tanrınız olacağım. Siz de benim halkım olacaksınız.” (Levililer 26:11-12). İşte, Tanrı halkının arasına geleceğini, fakat kutsallığından dolayı Tanrı’nın vereceği bazı kurallara uymaları gerektiğini ve ancak bu kurallara uyarak Tanrı’ya yaklaşabileceklerini belirtiyor. Böylece Tanrı’nın vermiş olduğu bu kurallarla İsrail halkının kültürü de oluşmuş oluyor. Bu kitabın İbranice orijinal adı olan Vayyikra (ויקרא) kelimesi “Çağrı” anlamına gelir.

 

  1. Çölde Sayım במדבר: Yahve[2] İsrail’e yürümeyi emrediyor (askeri düzenin kurulması, oymakların sayımı, kutsal şeylerin taşınması), fakat İsrail Tanrı’nın buyruğuna karşı geliyor. Buna rağmen Tanrı’nın vaad etmiş olduğu bereket ne içten ne de dıştan gelecek etmenlerle durdurulabilecektir. Rab  İsrail’e vermiş olduyğu bereket vaadi yerine getirecektir. Bu kitabın İbranice orijinal adı olan Bımidbar (במדבר) kelimesi “Çölde” anlamına gelir.

 

  1. Yasa’nın Tekrarı דברים: Yahve’nin yönetimi altındaki halkın yasaya ve peygamberliğe dayalı bir şekilde antlaşmanın yenilenmesi yoluyla vaadedilen ülkeye girecekleri açıklamaktadır. Bu kitabın İbranice orijinal adı olan Dıvariym (דברים) kelimesi “Sözler” anlamına gelir.

 

Yasa Kitapları’nın adlarını İbranice orijinaline gçre yazacak olursak beş kitabın orijinal isimlerini şu şekilde yazabiliriz:

 

  1. Başlangıç (Yaratılış)
  2. İsimler  (Mısır’dan Çıkış)
  3. Çağrı     (Levililer)
  4. Çölde     (Çölde Sayım)                       
  5. Sözler     (Yasa’nın Tekrarı)

 

Yasa Kitapları iki kişi arasında yapılmış antlaşma kuralları gibi yazılmıştır. Bu kitapların yazıldığı tarihlerde Orta Doğu halkları arasında antlaşmalar yapılırken ‘üstün kral’ ‘kendisine bağlı krala’ bir dizi kurallar bütünü sunar ve bu kurallara kayıtsız şartsız uymasını isterdi. Yasa Kitaplarındaki düzen de aynı ahit düzenini izlemektedir.

 

Yazar:

Yasa Kitapları Musa tarafından yazılmıştır. Bu kitapları Musa yazdı derken Musa öldükten sonra düzeltmeler yapılmamış olduğunu söylemiyoruz. Musa’nın ölümünden sonra Musa’nın Tanrı’nın yönlendirmesiyle yazmış olduğu bütün kitaplar bazı yazıcılar tarafından tekrar düzenlenmiştir. Yasa’nın Tekrarı kitabının sonunda Musa kendi ölümünün ayrıntılarını yazmış olamaz (Y.T. 35:10). Buna ek olarak, Yaratılış kitabında Tanrı’nın yaratma eylemini de görmüş olamaz. Bazı olaylar tamamen Tanrı’nın Musa’yı yönlendirmesi aracılığıyla, bazıları da Musa öldükten sonra Tanrı’nın bazı yazıcıları yönlendirmesi aracılığıyla yazılmıştır.

 

Aslında Yasa Kitaplarını kimin yazdığını bilmiyoruz. Bu yüzden Yasa Kitaplarının anonim olduğunu söylüyoruz. Fakat Musa’nın yazmış olduğunu ileri süren bazı ayetlerden dolayı Musa geleneksel olarak bu kitapların yazarı olarak kabul edilmektedir. Örneğin bazı ayetlerde Musa’nın tarihsel gerçekleri, yasaları ve şiirleri yazması buyurulmuştur:

 

Tarihsel olaylar:

·        Mısırdan Çıkış 17:14: RAB Musa'ya, “Bunu anı olarak kayda geç” dedi, “Yeşu'ya da söyle, Amalekliler'in adını yeryüzünden büsbütün sileceğim.”

·        Çölde Sayım 33:1-2: Musa'yla Harun önderliğinde birlikler halinde Mısır'dan çıkan İsrailliler sırasıyla aşağıdaki yolculukları yaptılar. Musa RAB'bin buyruğu uyarınca sırasıyla yapılan yolculukları kayda geçirdi. Yapılan yolculuklar şunlardır:

 

Buyruklar:

·        Mısırdan Çıkış 24:4 ve 7: Musa RAB'bin bütün buyruklarını yazdı. Sabah erkenden kalkıp dağın eteğinde bir sunak kurdu, İsrail'in on iki oymağını simgeleyen on iki taş sütun dikti … Sonra antlaşma kitabını alıp halka okudu. Halk, “RAB'bin her söylediğini yapacağız, O'nu dinleyeceğiz” dedi.

·        Mısırdan Çıkış 34:27: RAB Musa'ya, “Bunları yaz” dedi, “Çünkü seninle ve İsrailliler'le bu sözlere dayanarak antlaşma yaptım.”

 

Bir Şiir:

·        Yasa’nın Tekrarı 31:9 ve 22: Musa bu yasayı yazıp RAB'bin Antlaşma Sandığı'nı taşıyan Levili kâhinlere ve bütün İsrail ileri gelenlerine Verdi. … O gün Musa bu ezgiyi yazıp İsrailliler'e öğretti.

 

Eski Antlaşma’nın diğer kitaplarında da Yasa Kitaplarının yazarının Musa olduğu yazılmaktadır.

 

·        Yeşu 1:7-8: Yeter ki, güçlü ve yürekli ol. Kulum Musa'nın sana buyurduğu Kutsal Yasa'nın tümünü yerine getirmeye dikkat et. Gittiğin her yerde başarılı olmak için bu yasadan ayrılma, sağa sola sapma. Yasa Kitabı'nda yazılanları dilinden düşürme. Tümünü özenle yerine getirmek için gece gündüz onu düşün. O zaman başarılı olacak ve amacına ulaşacaksın.

·        Yeşu 22:5: RAB'bin kulu Musa'nın size verdiği buyrukları ve Kutsal Yasa'yı yerine getirmeye çok dikkat edin. Tanrınız RAB'bi sevin, tümüyle gösterdiği yolda yürüyün, buyruklarını yerine getirin, O'na bağlı kalın, O'na candan ve yürekten hizmet edin.”

·        Ezra 6:18: Musa'nın Kitabı'ndaki kural uyarınca Tanrı'nın Yeruşalim'deki hizmeti için kâhinlerle Levililer'i bağlı oldukları bölüklere göre görevlere atadılar.

·        Daniel 9:11-13: Bütün İsrail halkı yasanı çiğnedi, sırtını sana dönüp seni dinlemek istemedi. “Bu yüzden Tanrı kulu Musa'nın Yasası'nda yazılan lanet başımıza yağdı, içilen ant yerine geldi. Çünkü sana karşı günah işledik. Üzerimize büyük yıkım getirerek bizim ve bizi yöneten önderlerimiz için söylediğin sözleri yerine getirdin. Yeruşalim'in başına gelen, göğün altındaki başka hiçbir kentin başına gelmemiştir. Musa'nın Yasası'nda yazıldığı gibi, bütün bu yıkımlar başımıza geldi. Buna karşın, ey Tanrımız RAB, suçumuzdan dönüp senin gerçeklerine yönelerek lütfunu dilemedik.

 

Aynı zamanda Yeni Antlaşma da Yasa Kitapları’nın yazarının Musa olduğuna işaret etmektedir:

 

·        Matta 19:18: “‘Adam öldürmeyeceksin, zina etmeyeceksin, çalmayacaksın, yalan yere tanıklık etmeyeceksin, annene babana saygı göstereceksin' ve ‘Komşunu kendin gibi seveceksin.'“

·        Luka 2:22: Musa'nın Yasası'na göre arınma günlerinin bitiminde Yusuf'la Meryem çocuğu Rab'be adamak için Yeruşalim'e götürdüler.

·        Luka 16:29: “İbrahim, ‘Onlarda Musa'nın ve peygamberlerin sözleri var, onları dinlesinler' dedi.

·        Luka 24:27: Sonra Musa'nın ve bütün peygamberlerin yazılarından başlayarak, Kutsal Yazılar'ın hepsinde kendisiyle ilgili olanları onlara açıkladı.

·        Yuhanna 5:46-47: Musa'ya iman etmiş olsaydınız, bana da iman ederdiniz. Çünkü o benim hakkımda yazmıştır. Ama onun yazılarına iman etmezseniz, benim sözlerime nasıl iman edeceksiniz?”

Talmud ve Kilise babaları da Yasa Kitapları’nın yazarının Musa olduğunu onaylarlar.

 



[1] Yönetimin tamamen Tanrı’nın elinde olması, tanrısal yönetim.

[2] Yahve kelimesi Tanrı’nın insanlarla yaptığı antlaşmada kullandığı antlaşma ünvanıdır. Yahve(YHVH) kelimesi Mısır’dan Çıkış 3:14’teki Ben Ben Olanım anlamına gelen İbranice ehyeh  aşer ehyeh cümlesinden gelmektedir. Tanrı’ya hiç kimse ad vermemiştir. İnsan sadece kendi hükmü altındakileri adlandırır. Tanrı, insanı yaratmış olduğu her şeyin üzerinde egemen yaptı. “Musa şöyle karşılık verdi: "İsrailliler'e gidip, 'Beni size atalarınızın Tanrısı gönderdi' dersem, 'Adı nedir?' diye sorabilirler. O zaman ne diyeyim?" Tanrı, "Ben Ben'im" dedi, "İsrailliler'e de ki: 'Beni size Ben Ben'im diyen gönderdi.' "İsrailliler'e de ki, 'Beni size atalarınız İbrahim'in, İshak'ın, Yakup'un Tanrısı Yahve[2] gönderdi.' Sonsuza dek adım bu olacak. Kuşaklar boyunca böyle anılacağım.” (Mısır’dan Çıkış 3:13-15).