Yazılar » Teoloji » Yalnızca Mesih (Solus Christus)
Yalnızca Mesih (Solus Christus)

Solus Christus

Yazan: Oğuz N. Alhan

Reform Hristiyanlar olarak inancımızın merkezinde gördüğümüz konulardan bir tanesi de yalnızca Mesih’e iman ederek kurtuluşa erebildiğimizdir. Protestan Reformu sırasında reformcular bu öğretiye Latince olarak Solus Christus yani Yalnızca Mesih dediler. Peki bu konuyu bu kadar önemli kılan nedir? Bunu anlamak için Kutsal Yazılar boyunca, Tanrı vahyini zaman içerisinde açıklarken insanların kurtuluşunu nasıl gerçekleştirdiğini görmemiz, incelememiz gerekiyor. Başlangıçta Tanrı, Adem ve Havva’yı yarattığında günahsızdılar ancak günah işleme potansiyelleri vardı. Tanrı onları Aden bahçesine yerleştirdiğinde onlara bir yasa verdi ve buna mükemmel bir şekilde uyabiliyorlardı. Ancak tek kural, Tanrı’nın, meyvesini yemeyin dediği ağaçtan yememeliydiler. Nitekim yediler ve Aden bahçesinden kovuldular. Her ne kadar Tanrı’nın huzurundan kovulmaları bir anlamda ölüm olsa da fiziksel olarak ölmediler. Tanrı onlar için bir kurban kesti ve giysi verdi, bir anlamda günahlarını kapattı.

Artık ölümsüzlüğünü yitirmiş olan insanoğlunun Tanrı’nın huzurunda durabilmesine hiçbir fırsat yoktu. Günahla lanetlenmiş ve kirlenmişlerdi. Ancak Tanrı’nın, yarattığı insanoğlunu kurtarmak için bir tasarısı vardı. Tanrı’nın kendisi beden alacak, insanların arasına gelip onlardan biri olarak yaşayacaktı. Onların yapması gereken her şeyi mükemmel bir şekilde yapacak, çiğnedikleri yasayı yerine getirecek, yüz çevirdikleri Tanrı’yı layık olduğu şekilde yüceltecek ve aynı zamanda insanoğlunun en başta günaha düştüklerinde çekmeleri gereken ölüm cezasını onlar uğruna çekecekti. Ve nitekim bu gerçekleşti.

İlahiyatta biz bu iki unsura İsa Mesih’in aktif itaati ve pasif itaati diyoruz. Aktif olarak İsa Mesih, hem başlangıçta Adem ve Havva’nın ve daha sonra Tanrı halkına günahlarını gösterebilmek için verilmiş Yasa’nın gerekliliklerini yerine getirdi. Yasa, pedagojik bir görev görüyor ve Tanrı halkına Eski Antlaşma’da kendi başlarına kurtulamayacaklarını ve bu Yasa’yı mükemmel bir şekilde yerine getiremeyeceklerini gösteriyordu öyle ki bir kurtarıcının ya da onların yerini alacak bir kefaretin gerekliliğini görsünler. İsa Mesih, yeryüzünde yaşadığı süre boyunca hiç günah işlemedi (negatif olan) bunun yanı sıra Tanrı halkının yerine getirmesi gereken yasayı mükemmel bir şekilde yerine getirdi, itaat etti (pozitif olan).

Tanrı halkı, Eski Antlaşma sırasında yasa aracılığıyla günahkarlıklarını görüp kurtarıcıyı beklerken bunu simgeleyen, o kurtarıcıya ve ne yapacağına işaret eden kurban sistemini gerçekleştiriyordu. Günahlarının nasıl affedileceğini, yalnızca kan dökülerek ve masum bir yaşamın onların günahları için kurban edilmesi gerektiğini anlatan bu seremoniler tapınakta gerçekleştiriliyordu. Ancak İbraniler mektubunda yazarın söylediği gibi, “Çünkü boğalarla tekelerin kanı günahları ortadan kaldıramaz,” (İbraniler 10:4).

İsa Mesih ölüp gömülüp, dirildikten ve göklere yükseldikten sonra elçiler bu müjdeyi vaaz etmeye başladılar ve Elçilerin İşleri kitabında dördüncü bölümde gördüğümüz üzere Petrus, Kutsal Ruh ile yönlendirilerek bir vaaz veriyor ve vaazında İsa Mesih’den bahsederken şöyle diyor; “Başka hiç kimsede kurtuluş yoktur. Bu göğün altında insanlara bağışlanmış, bizi kurtarabilecek başka hiçbir ad yoktur.” Kutsal Yazılar açıkça, insanoğlunun yalnız ve yalnızca Mesih’in elde ettiği iş aracılığıyla kurtulabileceğini öğretiyor. İsa Mesih, Tanrı olduğundan ötürü kusursuzluğuyla ve aynı zamanda insan olduğundan ötürü bizim adımıza kefaret edebiliyor oluşuyla kurtuluşumuzu mümkün kılan tek yoldur. O’nun ölümüyle, Tanrı’nın bizim üzerimize olan yargısı yatışmış, hakettiğimiz cezayı O üstlenmiş oldu. Böylece insanoğlu ve Tanrı arasında mümkün olan tek aracı olmuş oldu.

Westminster Uzun Kateşizmi’nin otuzaltıncı soru ve cevabında bu lütuf antlaşmasının aracısının kim olduğu açıklanıyor:

Soru: Lütuf Antlaşmasının Aracısı Kimdir?

Cevap: Lütuf antlaşmasının tek Aracısı, Baba’yla aynı özden ve eşit ve ebedi Tanrı Oğlu olan, zamanın doluluğunda insan vücuduna bürünen, tek bir kişide, iki tamamen farklı doğada, geçmişte, şimdi ve sonsuza dek Tanrı ve insan olmaya devam edecek olan Rab İsa Mesih’tir.

Peki, Protestan Reformu sırasında bu konunun gündeme gelmesine sebep olan neydi? Roma Katolik Kilisesi her ne kadar kurtuluşun İsa Mesih aracılığıyla olduğunu kabul etsede, bu İsa Mesih’in annesi Bakire Meryem’e aşırı atfedilen önemin getirdiği sonuçtu. Roma Katolik Kilisesi, kendi resmi öğretişlerinde Meryem’i tanımlarken, “savunucu, yardım eden, aracı, (KKDAİ 1370)” gibi ünvanlar kullanıyor ki bu ünvanlar aslında incelendiğinde yalnızca İsa Mesih’e aittir. Hrstiyanları, Tanrı’nın önünde savunan ve onları aklayan İsa Mesih’tir. Hristiyanlara yardım eden ve yönlendiren İsa Mesih ve Kutsal Ruh’tur. Aracı ünvanı ise yalnızca İsa Mesih’e aittir zira insanlar ve Tanrı arasında tek aracı olabilen hem Tanrı hem İnsan olan İsa Mesih’in kendisidir. Bakire Meryem her ne kadar ‘kadınların en mübareği’ olsa da, Tanrı ve insan olan İsa Mesih’i karnında taşımış olsa da, bu ünvanların hiç biri onun değildir.

Roma Katolik Kilisesi, Luka birinci bölümde meleğin Bakire Meryem’i ziyareti sonucu Meryem’in Tanrı’nın isteğine uygun davranıyor olmasını yani Tanrı’nın planına ortak olması olarak kabul ediyor ve bu yüzden onu bir anlamda kurtuluş planını sağlayan, destekleyen, mümkün kılan olarak görüyor. Bunun sonucunda bugün Roma Katolik Kilisesi, kateşizmlerinin ve dualarının bir parçası olarak Meryem’i her ne kadar tanrılığa yükseltmeseler de, Mesih’in alması gereken ünvanı ve görkemi ona da paylaştırıyorlar. Protestan Reformunda yalnıza Mesih anlayışının çıkmasının sebeplerinden bir tanesi de buydu.

Sonuç itibarı ile, yalnızca Mesih aracılığıyla kurtuluyor oluşumuz Reform inancının temelinde yatan en önemli öğretilerden biridir. Ne bir başkasının aracılığı, ne kendimizin yaptığı bir iş değil yalnız ve yalnız İsa Mesih’in bizim yerimize yaptığı ve bizim için kazandığı lütfun Tanrı’nın merhameti sayesinde edinilmesi sayesinde kurtuluyoruz. O’nun mükemmel doğruluğunun armağan olarak bize verilmesi ve bizim hakettiğimiz ölüm cezasının O’nun tarafından çekmesi sayesinde kurtuluyoruz. Bizim için yerine getirdiği mükemmel kefaret sayesinde, yalnızca O’nun sayesinde kurtulabiliyoruz.

Kitap Önerileri

Müjde Nedir?
İsa Kimdir?
Marangozdan Da Öte
Koronavirüs ve Mesih

Müjde Nedir?

İsa’nın kutsallığı, O’nu günahımız için kusursuz bir kurban haline getirmiştir.… Günahlarımız Tanrı’yı rahatsız etmekten ötedir. Öyle ki insanlığın günahı tahmin edilemeyecek ölçüde acıya yol açmıştır. Öfkemiz, istismarcılığımız, aldırmadığımız acılar ve görmezden...

Eskatoloji

Gelecek zaman ile ilgili her şeyi bilemeyebiliriz. Ancak Kutsal Kitap bizlere pencereler açarak ümitli bir durumda, iman ve sevgi ile devam etmemiz için gerekenleri vermiştir. Kutsal Kitap'ın ''son zamanlar - çağın sonu'' hakkındaki öğretisi, Kutsal Kitap'ın tamamına...

Bizimle Bağlantı Kurmak İçin

Bize Bir Mesaj yollayın