Harabelerin Onarılması | Hagay 1:1–15

Fikret Böcek tarafından

7 Ocak 2018 (01. hafta) | Hagay Vaaz Serisi, Vaazlar

Hagay Serisi

Harabelerin Onarılması | Hagay 1:1–15

Rev. Fikret Böcek tarafından | Hagay Serisi

Harabelerin Onarılması

Aranızda Elf filmini izleyen var mı? Çok önemli bir kitabın yayınlanma tarihi geldiğinde en son bir kaç sayfanın eksik olduğunu farkediyorlar. Ne de olsa çocuklar okumaz kitabı deyip yayınlayıp kitapçılara gönderiyorlar. Yayınevinin sahipleri de bunun farkına varıp çocukların yavru köpeğe ne olduğunu merak edeceklerini ve eksik sayfaların mutlaka kitapta olması gerektiğini söylüyorlar. Her hikayenin bir sona ihtiyacı var. Daniel kitabını okuduğumuzda kendi kendimize bu kitaptan sonra neler olduğunu soruyoruz. Daniel kitabının sonunda da  sanki birkaç sayfa eksikmiş gibi geliyor!

Babil Sürgünü’nden 70 sene sonra, YAHVE Pers Kralı Darius’un Babillileri yenmesini sağlıyor. Ezra 1-4 Pers Kralı Darius’un İ.Ö. 538’de Yahudiler’in harabe halindeki Yeruşalim’e (vaat diyarı) dönüp Rabbin tapınağını yeniden inşa etmelerine izin verişini anlatıyor. Yahudiler’e Davut’un soyundan gelen Zerubbabil (1 Tarihler 3:19) ve Yeşu önderlik ediyordu. Zerubbabil vali olarak ve Yeşu ise başkahin-başrahip olarak önderlik ediyorlardı. Fakat çevredeki halklar Yahudilere karşı çıktıklarında halk tapınağın yeniden inşasına ara vermişti. Aradan 18 yıl geçmişti. İ.Ö. 520’de Yahudiler halâ tapınağın, YAHVE’nin evinin onarılması için çalışmıyorlardı. Onun yerine kendi evlerini yapıyorlardı. İşte o zamanlarda Zerubbabile ve Yeşu’ya peygamber Haggay eliyle RABBİN sözü geldi (1:1). YAHVE’nin evi olan tapınağı onarmaları, yeniden inşa etmeleri gerekiyordu. 

Tapınak Onarılmadan Halinden Memnun Olanlar (vv. 2–4) Hagay ilk olarak tapınak onarılmadan halinden memnun olanlara karşı
konuşuyor (1:2–4). “Orduların RABBİ şöyle diyor” (1:2) cümlesi ‘yasayla azarlanacaksınız’ anlamına geliyor. Hagay gibi iki bölümden oluşan bir kitapta “Orduların RABBİ şöyle diyor” cümles14 kere kullanılıyor. Eski
Antlaşmanın diğer kısımlarında ise toplamda 200 kez kullanılıyor. “Orduların RABBİ şöyle diyor” cümlesi göksel orduların RABBİ ve Kralı
olarak YAHVE’nin itaatsizliği yargılayıp cezalandıracağını gösteriyor. Orduların RABBİ İsrail halkına “bu halk” diyerek onları azarlıyor. Onlara ne demesini beklerdiniz? “Halkım,” değil mi? Bu halk diyerek onlardan hoşnut olmadığını dile getiriyor. Bir kadının kocası hakkında “Şu-Bu benim kocam” demesi gibi. Kocasına olan hoşnutsuzluğunu göstermiş oluyor. Çocuklar, annenizin ya da babanızın “Bu çocuk hep böyle yapıyor,” ya da, “Senin bu çocuğun,” gibi kelimeler duyduğunuzda anlayın ki size kızmışlardır.

“Bu halk” rahatlığa alışmıştı… halinden memnundu: “YAHVE’nin evini inşa etmek için vakit gelmedi” (2:2) diyorlardı. Bunun üzerine RAB onlara şu soruyu soruyor: “Bu ev harapken sizin için kaplamalı evlerinizde oturma vakti mi?” (2:4) Neden böyle rahatlarına düşkündüler? Öncelikleri yanlıştı. Kendi evlerini RAB’bin evinden önce görüyorlardı. Kendi ihtiyaçlarını karşılamayı RAB’bin emrini karşılamaktan daha önemli görüyorlardı. Rahatlığa düşkün olmak kendi bencil isteklerinizi ön sıraya koymaktır. Bencillik için başka bir kelime daha geliyor mu aklınıza? Putperestlik! 

Şimdi bu söylediklerimden sonra, hemen bir kilise binası projesi başlatalım anlamına gelmiyor. Yeni Antlaşma’daki tapınak halktır. Biziz! RAB Mesih’in kilisesi konusunda rahatına düşkün olanları azarlıyor. Tanrı sizi bir topluluğa aşıladı ve sizinle bu topluluk içerisinde şöyle ilgileniyor: vaaz, sakramentler, dua, disiplin, çobanlık ve sizi yetiştirmek için sevgi dolu bir ortam yaratarak. Siz Rabbin vermiş olduğu bu bereketleri başkalarına hizmet etmek için ve onlara müjdeyi vermek için nasıl kullanıyorsunuz? Bazılarınız emekliliğe yaklaşıyor. “İnşa etmeye gerek yok, zamanında yeterince yaptım, şimdi kendimle ilgilenme zamanı” diyerek rahatlamak istiyorunuz. Bazılarınız da kendinize o kadar çok odaklanmış durumdasınız ki başkalarının hayatlarında neler olduğunun farkında bile değilsiniz. Vurdumduymaz bir şekilde rahatına düşkünlük bir günahtır. Rab ilk sevgisini kaybeden Efes Kilisesine ne demişti? Kilisenin kandilliğini kaldıracağını söylemişti. Rahatınızı düşündüğünüzde Efes Kilisesi’ne yapılan bu uyarı aklınıza gelsin. 

Tekrar İnşa Etmemeye Karşı Lanet (1:5–6, 9–11) 

Bu durum 1:5-6 ve 9-11’de Hagay’ı tekrar inşa etmeme lanetine getiriyor. “Bu halk” rahatına düşkünken RAB “Yollarınızı iyi düşünün” (1:5) diyor. Bu çağrı halkı uyandırma çağrısıdır! Tanrı’nın eviyle ilgili dıştan gösterdiğiniz davranış yüreğinizdeki tutumun dışa vurumudur. Kendinize odaklandığınızı göterir… bu da putperestliktir! Bunun için lanet Yasanın Tekrarı 8’den geliyor: kötü hasat, yetersiz yiyecek ve kuraklık: Çok ektiniz, fakat eve az getirdiniz; yiyorsunuz ve doymuyorsunuz; içiyorsunuz, ve kanmıyorsunuz; giyiniyorsunuz, fakat ısınan yok; ücret alan da delik kese için ücret alıyor (1:6).

1:9’da ve 1:11’de bu lanet tekrar farklı kelimelerle özetleniyor: YAHVE’nin evi harap dururken –charav (1:9), ‘Ben memleketin üzerine ve dağların üzerine ve buğdayın üzerine ve yeni şarabın üzerine ve yağın üzerine ve toprağın çıkardığı şeylerin üzerine ve insanın üzerine ve hayvanın üzerine ve ellerin bütün emeği üzerine kuraklığı (chorev) çağırdım’ diyor (1:11).

Bunu iyi not edin. Rahatına düşkünlük, halinden memnunluk tüketicilikle özdeşleştiriliyor. O zamanın İraillileri de “Çok Çalış, Rahatına Bak” sloganıyla yaşıyorlardı ama kazandıkları hiç yeterli gelmiyordu. Yaşamlarını RAB’be ve diğerlerine hizmet etmek için yaşayan kilise üyeleri olarak görmek yerine, hep almaya ve çekmeye odaklı bir sünger gibi herşeyi kendilerine çekmek olarak görüyorlardı. Zamanla ıslak süngere ne olur? Kokar, küflenir ve çöpe atılır. Rab’bin Kelamı’yla dolmuş süngerler gibi bizim de sıkılıp suyumuzu dünyaya akıtarak insanların iyiliği için diğerlerini doldurmamız gerekiyor. Bu şekilde tekrar tekrar faydalı olmuş olursuz. Beni iyi dinleyin: Mesih’te Eski Antlaşma’nın laneti altında değiliz; fakat bizim için de şu prensip geçerlidir: Ne ekersen onu biçersin! 

Tekrar İnşa Etme Emri (1:7–8) 

Biraz önce söylediğim herşey yasadır. Kendinizi biraz rahatsız hissediyor musunuz? Biraz olsun ikna oldunuz mu? İyi! Onlar “Yollarını iyi düşünsünler” ve bizler de “Yollarımızı iyi düşünelim” diye Kutsal Ruh bu halka ve bize karşı yasayı kullanıyor. Sonra Hagay 1:7-8’de tapınağın onarılıp yeniden inşası emrini veriyor. 

1:8’deki fiillere dikkat edin: “çık . . . getir . . . yap.” Bu tövbe çağrısıdır. Gerçek tövbe putperest yürekte başlar. Putperestlik kendisini rahatına düşkünlükte gösterirken tövbe de kendisini içten dışa değişimle göterir. İyi işler gerçek tövbenin kanıtıdır. Ve hakiki, samimi hizmetkârların alçalmış yürekleri Krallarına hakettiği övgüyü yeniden inşa hareketiyle sunar. Sekizinci ayette halkın tövbesinden sonra RAB’bin nasıl hoşnut olduğuna dikkat edin: “Dağa çıkıp ağaç getirin ve evi yapın; ve bundan razı olurum ve izzet bulurum, RAB diyor.” Çocuklarımıza sürekli sorduğumuz sorunun burada çok güzel bir şekilde tanımlandığını görüyoruz: “İnsanın yaşam amacı nedir? İnsanın yaşam amacı, Tanrı’yı yüceltmek ve sonsuza dek O’ndan hoşnut olmaktır.” İsrail kendisi için var olduğunu düşünüyordu. Fakat gerçeği öğrenmeleri gerekiyordu. Arkadaşlar, siz kral ya da efendi değilsiniz, kendiniz için yaşamaya, kendiniz için var olmaya çalışmayın. Sizler sünger değilsiniz ve kilise sizi tatmin etmek için burada değil. Kilise sadece ve yalnızca Tanrı’yı hoşnut etmek ve O’nu yüceltmek için var. Bunun iyi tarafını şöyle açıklayalım: Tanrı’yı hoşnut edip O’nu yüceltmekle bu yaşamda Tanrı’dan zevk almaya başlıyoruz ve ebediyette bu zevkimiz çok daha mükemmel bir seviyeye ulaşmış olacak. 

Yeniden İnşa Etmeye Adanmışlık (1:12, 14–15) 

1:12 ve 14-15’te tövbe etmeleri sonucunda kendilerini tapınağı yeniden inşaya adayarak iyi işler yapmaya başlıyorlar. Vali Zerubbabil’den başkahin Yeşu’ya kadar herkes Tanrıları YAHVE’nin sözünü ve kendisini Tanrıları YAHVE göndermiş olduğundan peygamber Hagay’ın sözlerini dinlediler ve halk YAHVE’den korktular (1:12); herkes Tanrıları orduların YAHVESİ’nin evinde çalıştılar (1:14). Büyük bir değişim! İtaatsizlikten itaate, bencillikten başkalarına hizmete, kendi evlerini yapmaktan Tanrı’nın evini yapmaya! Bu değişimi sağlayan anahtar neydi? YAHVE herkesin ruhunu uyandırdı (1:14). Burada Kutsal Ruh’un Hagay’ın yasayı vaaz etmesini kullanarak imanlıların tövbe etmelerini ve Rab’den korkmalarını sağladığını görüyoruz. Tanrı’dan korkmak günahınızı görmektir, gerçek bir tövbeyle günahınızdan dönmektir ve kendinizi Tanrı’nın kelamını izlemeye adamaktır. Pavlus bu gerçeği bize şöyle açıklıyor: 

Bunu, yaşadığınız zamanın bilincinde olarak yapın. Artık sizin için uykudan uyanma saati gelmiştir. Çünkü şu anda kurtuluşumuz ilk iman ettiğimiz zamankinden daha yakındır. Gece ilerledi, gündüz yaklaştı. Bunun için karanlığın işlerini üzerimizden atıp ışığın silahlarını kuşanalım. Çılgınca eğlenceye ve sarhoşluğa, fuhşa ve sefahate, çekişmeye ve kıskançlığa kapılmayalım. Gün ışığında olduğu gibi, saygın bir yaşam sürelim. Rab İsa Mesih’i kuşanın. Benliğinizin tutkularına uymayı düşünmeyin. Bugün Rab’bin dönüşü dünden daha yakın. İkiyüzlülükten sadakate dönün! Bedene hizmet etmekten Tanrı’ya dönün! 

Yeniden İnşa Sırasında Teselli (1:13) 

Son olarak 1:13’ bakalım. Burada yeniden inşa sırasında Rabbin onları teselli ettiğini görüyoruz. İsrail yasa tarafından alçaltıldıktan, içten tövbeye yönlendirildikten ve YAHVE’nin evini inşa ederken itaatkar bir yaşam sürmeye başladıktan sonra bir teselli sözü, İncil’in kurtuluş müjdesini işitiyorlar: “Ben sizinle birlikteyim” (1:13). Bu vaat İsrail’in çölde işittiği vaatle aynı vaatti. Bu vaat İsrail’in atalarının göçebe hayatlarında işittikleri vaatle aynı vaatti. Şimdi tapınağın duvarlarını inşa edip onarırlarken Rab onlarla birlikte olduğunu söylüyor!

Burada bizim için harika bir şey var. İsrailliler YAHVE’nin harabeye dönmüş evini yeniden inşa ederlerken, aslında biz hikayenin son sayfalarında değildik. Hatırlarsanız İsrailliler sadece bir işaret ve gölge inşa ediyorlardı. İsrailliler sanki tapınağın küçük bir modelini yapıyor gibiydiler. Bildiğiniz gibi model gerçeği temsil etmez, daha büyük bir şeyin örneğidir. Daha büyük bir tapınak gelecekti. Rabbimiz dirilişiyle tapınağı inşa edeceğini söylemişti. Rabbimiz İsa Mesih insan bedeninde Tanrı’nın varlığının gösterilişidir. Bu beden ölümle harabe edilip dirilişle yeniden inşa edilmiştir. Sevgili Kardeşler, Tanrı’nın tapınağı olarak Mesih’le birleştirildiğimiz için Mesih size şöyle diyor:

“Rahatınıza düşkün olmayı, bencilliği ve putperestliği bırakın.” Bize şöyle emrediyor: “Kendinizden dönün ve bana dönün.” Bize şu çağrıda bulunuyor: “Kendinizi bu kilisedeki insanlara adayın ve bana olan bağlılığınızı birbirinize hizmet ederek gösterin.”  Rab Kutsal Kitap’ın son sayfalarında bizi kendi hikayesiyle teselli ediyor. O’nunla birlikte Tanrı’nın ebedi şehrinde yaşarken orada bir tapınağın olmadığını göreceğiz çünkü Yüce Rab Tanrı ve Kuzu cennetin tapınağıdır.

Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’un Adıyla. Amin

 

 

 

Başka Sormak İstediğim Bir Şey Var...

Bize Bir Mesaj Yollayın

MESAJIN KONUSU

9 + 5 =