Diriliş Bayramı Serisi

Bizim Aklanmamız İçin Diriltildi | Romalılar 4:25

Rev. Fikret Böcek tarafından | Diriliş Bayramı Serisi

Bizim Aklanmamız İçin Diriltildi

Birinci yüzyıldan beri birçok kişi hem kendilerini hem de başkalarını İsa’nın ölümden dirilmediğine inandırmaya çalışıyor.

Yahudi Önderlerin Sahte Tanıklığı (Matta 28)

Matta 28’de Yahudi önderlerin mezarın kapısında nöbet tutan Romalı muhafızlara rüşvet verip ‘Öğrencileri geceleyin geldi, biz uyurken O’nun cesedini çalıp götürdüler’ demelerini istemişlerdi (Matt. 28:13). Ve bunun Hristiyanların Kutsal Yazılarına eklemeleri için uygun bir hikaye olduğunu düşünmüyorsanız, 14. ayet bunun gerçekten de bu şekilde gerçekleşmiş olduğuna kanıttır. Bir efsaneyi yaymaya çalışan Hristiyan bir yazar olsaydınız, tek söyleyeceğiniz şey bu cümle olurdu. Ama Matta bunu neden ekliyor: Eğer bu haber valinin kulağına gidecek olursa biz onu yatıştırır, size bir zarar gelmesini önleriz(Matta 28:14). Romalı bir muhafızın gözetlemekle sorumlu olduğu bir mezardan bir bedenin kaybolmasının cezası ölümdü. Sadece hayali bir hikaye ise neden bunu ekleyesiniz? Çünkü gerçekten de olaylar aynen bu şekilde gerçekleşmişti! Çağlar boyunca insanlar kendilerini ve çevrelerindekileri İsa’nın dirilmemiş olduğuna dair ikna etmeye çalıştılar. Kuran İsa’nın ölümden dirilişini reddediyor. Her yıl İsa’nın ölmediğini ve dirilmediğini kanıtlamaya çalışan birçok program yapılıyor.

 Davut’un Peygamberlik Tanıklığı (Mezmur 16)

Ancak İsa’nın dirilişi, Tanrı’nın kendisinin vaat ettiği bir şeydir. Örnek olarak Mezmur 16’ya bakalım. İsa’dan yaklaşık bin yıl kadar önce yaşamış olan Davut tarafından yazılan bu mezmur, yaşamın tüm sıkıntılarında ve kargaşasında Davut’un Rab’be güvendiğini anlatıyor. Bu nedenle içim sevinç dolu, yüreğim coşuyor, Bedenim güven içinde. (Bunun için yüreğim sevinir, ruhum da mesrur olur;

Bedenim de emniyette oturur. KM) (Mez. 16:9). Burada içim, ya da yüreğim olarak çevrilen kelime aslında ‘böbreklerim’ olarak geçiyor. Böbrekler insan duygularının merkezinin kişileştirilmesi olarak kullanılıyordu. ‘Bunun için yüreğim sevinir, ruhum da mesrur olur; Bedenim de emniyette oturur’ diyen Davut neden bu kadar kendinden emin? Çünkü sen canımı ölüler diyarına terketmezsin; Mukaddesini çürüme görmeğe bırakmazsın (Mez. 16:10). Davut öldüğü zaman Tanrı’nın onu bırakmayacağından emindi. Davut’un umudu gelecekte gerçekleşecekti. Davut bu mezmurda 24 kez kendisinden bahsediyor. Ama hemen sonra, Çünkü sen canımı ölüler diyarına terketmezsin; Mukaddesini çürüme görmeğe bırakmazsın diyor. Artık kendisinden bahsetmiyor. Tanrısının kendisini ölümde bırakmayacağına dair kesin inancı var. Ancak inanç, son günkü dirilişe kadar vücudunun bir şekilde kriyojenik olarak dondurularak mucizevi bir şekilde binlerce yıl saklanacağı gibi bir durum değil. Hayır, Davut’un kendine güveni, bir başkasının ölümde korunacağına ve bu nedenle diriltileceğine olan inancıydı. Eğer Rabbin mukaddesi olan bu kişi korunacaksa, o halde Davut da kendisinden emin bir şekilde mezara gidebilirdi. Burada Davut, İsa’dan bahsederken Mesih’in ölümü ve dirilişiyle ilgili bir peygamberlik yapmış oluyor! İ.S. 1021 senesinde yaşamış bir yazar, 2021’de İzmir’de bir bakireden erkek bir bebeğin doğacağını ve bu adamın birçok mucizeler gerçekleştireceğini, kendisinden önce hiç kimsenin öğretmediği kadar iyi bir öğretmen olacağını, öldürüleceğini ama sonra dirileceğini yazsaydı, ilginç olmaz mıydı?  İşte Eski Antlaşma bunu yapıyor!

 Pavlus’un Görgü Tanığı (1 Kor. 15)

 Ancak insanlar hâlâ kendilerini ve başkalarını İsa’nın gerçekten de bedensel olarak yeniden dirilmemiş olduğuna, ancak dirilenin aslında topluluk olduğuna ya da İsa’nın ilk başta gerçekten de ölmediğine inandırmaya devam ediyorlar. 1970’lerde ‘Diriliş Entrikası’ (The Resurrection Plot) diye bir kitap basılmıştı. Bu kitaba göre İsa çarmıhta ölmemişti, sadece aşırı kan kaybından dolayı bayılmıştı. Bu teoriye “Baygınlık Teorisi” diyoruz. İsa çarmıhta kendinden geçip bayılmış olduğundan izleyenlere ölü gibi görünmüştü. Bu şekilde mezara konulduktan sonra kendine geldi ve mezarın önündeki tonlarca ağırlıktaki kayayı kaldırıp dışarı çıktıktan sonra İsa’nın öğrencileri Kurtarıcılarının dirilmiş olduğu yalanını yaymaya başladılar. Yahudi önderlerinden birisi olan ve Romalı adı Pavlus olan Saul, dirilişle ilgili ne demişti? Mesih dirilmemişse, bildirimiz de imanınız da boştur. (1 Kor. 15:14). Bu durumda Tanrı’yla ilgili tanıklığımız da yalan demektir. Çünkü Tanrı’nın, Mesih’i dirilttiğine tanıklık ettik. Ama ölüler gerçekten dirilmezse, Tanrı Mesih’i de diriltmemiştir (1 Kor. 15:15). Mesih dirilmemişse imanınız yararsızdır, siz de hâlâ günahlarınızın içindesiniz. Ölüler dirilmezse, Mesih de dirilmemiştir. Mesih dirilmemişse imanınız yararsızdır, siz de hâlâ günahlarınızın içindesiniz. Buna göre Mesih’e ait olarak ölmüş olanlar da mahvolmuşlardır (1 Kor. 15:16-19). Sonra şöyle devam ediyor, Oysa Mesih, ölmüş olanların ilk örneği olarak ölümden dirilmiştir (1 Kor. 15:20).

Neden bu şekilde konuşuyor? Çünkü İsa’nın dirilişi Tanrı’nın İncil’deki kurtuluş müjdesinin bir parçasıdır! (1 Kor. 15:1, 2; 2 Tim. 2:8). Ve bu, İncil’in kurtuluş müjdesinin bir parçası olduğu için Pavlus’un almış olduğu ilk önemli öğretiler arasındadır. Pavlus bu öğretileri şöyle açıklıyor: Aldığım bilgiyi size öncelikle ilettim: Kutsal Yazılar uyarınca Mesih günahlarımıza karşılık öldü, gömüldü ve Kutsal Yazılar uyarınca üçüncü gün ölümden dirildi. (1 Kor. 15:3-4). Duydunuz mu? Kutsal Yazılar uyarınca. Bu ne anlama geliyor? Mezmur 16 gibi ayetlerde belirtilmiş olduğu gibi İsa Mesih’in dirilmiş olduğu anlamına geliyor. İsa’nın ölümden dirileceği Tanrı’nın Kutsal Yazılar’da vermiş olduğu bir vaattir. Bizler İsa’nın ölümden dirildiğine inanıyoruz, çünkü Tanrı O’nun dirileceğini vaat etmiştir ve İsa Mesih ölümden dirilmiştir! Ve İsa ölümden dirilmiş olduğu için, Pavlus’un tanıklar listesine bir bakın: Kefas’a (Petrus), on iki elçiye, aynı anda beşyüzden fazla inanlıya göründüğünü yazıyor. Hatta beşyüz görgü tanığının çoğunun halâ hayatta olduklarını, bazılarının da uykuya daldıklarını yazıyor. İsa’nın dirilişine ilk tanık olanlar iki kadındı: Mecdelli Meryem ve Yusuf’un annesi olan diğer Meryem (Matta 28:1).

 Bu arada, Roma İmparatorluğu içerisinde birinci yüzyıla ait bir Yahudi dinini incelerseniz, kültürel olarak kadınların tanıklıklarına değer verilmediğini görürsünüz. Bir düşünün! İsa Mesih’in ölümden dirilmiş olduğuna ilk tanıklar kadınlardı. İsa’nın ölümden dirilmiş olduğu haberini İsa’nın öğrencilerine ilk bildirenler de bu kadınlar olmuştu (Matta 28:7, 10). Dirilmiş olan Mesih, Yeruşalim Kilisesi’nin önderi olan Yakup’a, sonra on iki elçiye, son olarak da Pavlus’a görünüyor. Kefas’a, sonra Onikiler’e göründü. Daha sonra da beş yüzden çok kardeşe aynı anda göründü. Bunların çoğu hâlâ yaşıyor, bazılarıysa öldüler. Bundan sonra Yakup’a, sonra bütün elçilere, son olarak zamansız doğmuş bir çocuğa benzeyen bana da göründü. Ben elçilerin en önemsiziyim. Tanrı’nın kilisesine zulmettiğim için elçi olarak anılmaya bile layık değilim (1 Kor. 15:5–8). Diriliş Kutsal Yazılar’da vaat edilmişti ve İsa’da gerçekleşti. Yüzlerce insan İsa’nın dirilmiş olduğuna tanık oldular, ve sonra Pavlus kendi yaşamındaki değişikliklerin İsa’nın dirilişinin ve bu dirilişin gücünün gerçek kanıtı olduğunu söylüyor. Ben elçilerin en önemsiziyim. Tanrı’nın kilisesine zulmettiğim için elçi olarak anılmaya bile layık değilim. Ama şimdi neysem, Tanrı’nın lütfuyla öyleyim. O’nun bana olan lütfu boşa gitmedi. Elçilerin hepsinden çok emek verdim. Aslında ben değil, Tanrı’nın bende olan lütfu emek verdi (1 Kor. 15:9-10).

 Ama hâlâ kendilerini ve başkalarını İsa’nın dirilişinin göründüğü kadar mucizevi olmadığına ikna etmeye çalışan kişiler ve hatta pastörler var. İncil’deki bu gerçeklik dilinden kaçınıp, İsa’nın sadece ruhsal olarak yeni bir hayata diriltilmiş olduğundan bahsediyorlar. İsa’nın dirilişini, sahip olabileceğimiz güç dolu bir diriliş türünün bir sembolü olarak düşünüyorlar. Umutsuz musun? Dirilişin gücü sizin olabilir. Ailen için endişeleniyor musun? Mesih’in bol gücü sizin olabilir. Gelin bol güce, diriliş gücüne, bol yaşama kavuşun gibi sloganlar atıyorlar. İnternette bazı kiliselerin internet sitelerini gezip paskalya hakkında yazdıklarına bir baktım. Çok ilginç şeyler yazıyorlar: “Gelin ve Paskalya’nın hayatınıza getirebileceği yenilenmeyi deneyimleyin” gibi şeyler yazıyorlar.

Bu Tanıklık Sizin İçin Ne Anlama Geliyor

İsa’nın dirilişi bizim gibi günahkarlar için Tanrı’nın kurtuluş müjdesinin bir parçası olduğu için, bu tanıklığın ne anlama geldiğini size güvenle açıklayabilirim. Şimdi hep birlikte Romalılar 4’e dönelim. Pavlus burada Yahudiler’in en eski ataları olarak gördükleri İbrahim’den ve onun Tanrı’nın vaadine olan inancından bahsediyor. Romalılar 4:22-25 ayetlerini iyi dinleyin: Bunun için de aklanmış sayıldı. “Aklanmış sayıldı” sözü, yalnız onun için değil, aklanmış sayılacak olan bizler -Rabbimiz İsa’yı ölümden dirilten Tanrı’ya iman eden bizler- için de yazıldı. İsa suçlarımız için ölüme teslim edildi ve aklanmamız için diriltildi.

 Bugün bizim için önemli olan şey, Pavlus’un Eski Antlaşma’nın İbrahim’in inancı hakkında öğrettiklerinin yalnızca onun için değil, bizim için de yazıldığını söylediğini görmektir: Rabbimiz İsa’yı ölümden dirilten Tanrı’ya iman eden bizler- için de yazıldı (Rom. 4:23–24). Peki nasıl? Rabbimizin yüreğimize koyduğu bu iman bizler için doğruluk sayılacak… Rabbimiz İsa’yı ölümden dirilten Tanrı’ya iman eden bizler için de yazıldı. İsa suçlarımız için ölüme teslim edildi ve aklanmamız için diriltildi (Rom. 4:24–25). Ben ve sizler, günahkâr insanlarız. Bu nedenle İsa, Tanrı’nın kutsal yasalarını ihlal ettiğimiz için ölüme teslim edildi. Tanrı, günahlarımızdan dolayı bizi cezalandırmalı. Ama aynı zamanda, biricik Oğlunu sonsuzluktan bizim zamanımıza tam bir insan olarak, İsa Mesih olarak göndermesinin nedeni de budur.

 Ve İsa Mesih bizim suçlarımız için, bizim yerimize, bizim adımıza çarmıha gerildi. Ama eğer ölümden dirilmediyse onun ölümü bizim için hiçbir şey yapamaz. Bunun için Pavlus aklanmamız için diriltildi diyor. Ona iman ettiğimizde aklanmış sayılalım diye İsa Mesih bizim suçlarımızdan ötürü mahkum edilerek öldü.

 Aklanma, Tanrı’nın biz suçlu günahkarları hem suçsuz hem de İsa’nın doğruluğu kadar doğru ilan etmesidir. Başka bir deyişle, aklanma, Tanrı’nın bizleri kendi ailesine kabul etmesidir. Kardeşler, bizim günahlarımız İsa’nın ölümüne neden oldu; onun dirilişi, günahlarımızın suçundan kurtulmamızı sağlıyor!

 Sizi bugün buna inanmaya davet ediyorum! Kendinizi İsa’nın ölümden dirilmediğine ikna etmeye çalışmayı bırakın. İnanın! İsa Mesih dirildi! Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’un Adıyla! Amin.

 

 

Başka Sormak İstediğim Bir Şey Var...

Bize Bir Mesaj Yollayın

MESAJIN KONUSU

3 + 13 =