Hristiyanlık » Bütün Dinler Aynı Şeyi Mi Anlatıyor?
Bütün Dinler Aynı Şeyi Mi Anlatıyor?

Bütün Dinler Aynı Mı?

Tek tanrılı ve çok tanrılı bütün dinlerin özünde ortak olan temel öğretiler vardır. Tanrıya/Tanrılara inanmak, iyilikler yapmak, kötülüklerden uzak durmak, iyi, düzgün ve erdemli bir birey olmak gibi ortak mesajlar bulunur. Bu durum bütün dinlerin doğru olduğu anlamına gelir mi peki?

Şöyle düşünelim, bir din kurmak istediğinizi varsayalım. Dininizin emirleri şunlar olsun, her zaman tüm yaratılışa saygı duymak ve iyilikler yapmak, ihtiyaç içinde olanların hep yardımında olmak, nefret ve kötülükten daima kaçınmak, kalbi temiz ve dürüst bir insan olmak… Ne kadar olumlu özellikler değil mi? Devam edelim.. Kurduğunuz inancın ibadet şeklini, zamanlarını da belirlediniz diyelim ve hatta kutsal kitabını da yazdınız yada inancınızın tanrısı/tanrıları tarafından vahiy edildi. Bu tüm olumlu mesajlar kutsal kabul ettiğiniz kitabınızda da fazlasıyla mevcut olsun. Peki şimdi düşünelim, bu kurduğunuz din gerçek bir din midir? Tek ve gerçek yaratıcıdan geldiğini kabul edebilir miyiz?

Sahte İnanç Öğretileri

Tarih boyunca birçok sahte din kurulmuş, bir çok sahte inanç öğretileri çıkmış ve tarih sahnesinde yerini almıştır. Bir çok insan bunlara inanmış ve mevzu bahis inançların öğretilerini yerine getirmiştir. Günümüzde bile tanrıdan mesajlar aldığını iddia ederek kitaplar yazan insanlar ve onların öğretilerini kabul eden insanlar mevcuttur.

İfade edilen mesajların, dinin buyruklarının olumlu olması yada manevi olarak tatmin edici olması inancın geçerliliği ve gerçek yüce yaratıcıdan gelen doğru bir inanç/din olması için bir kriter değildir.

Adem’den Nuh’a

Yüce yaratıcı tanrının mesajının ilk insandan bu yana aynı olması ve peygamberler aracılığıyla sürdürülerek aktarılmış olması gerekmektedir. Adem’den Nuh’a, Musa’ya, Kral Davut’a İsa Mesih’e kadar kutsal metinlerde sunulan inancın temeli, bir kurtarıcının gelecek olmasıdır. İnsanın günahlı bir varlık olduğu, günaha ve kötülüğe meyilli olduğu, yapacağı hiçbir iyi işin ve gücünün onu kurtarmaya yetmeyeceği, tanrı gibi pak ve kusursuz olmadıkça cennet gibi kusursuz bir yerde tanrı ile yaşayabilmesinin mümkün olmadığı, insanın ancak bir kurtarıcının yani Tanrı’nın göndereceği mesihin gücüyle aklanabileceği ifade edilmektedir. Bu kurtarıcı İsa Mesih’tir. İsa Mesihin gelişinden çok uzun yıllar önce Eski Ahitte bir çok ayette gelişi müjdelenmiştir.

Sadece birkaç örnek sunacak olursak; Yeşaya 53. Bölümde , “İnsanlarca hor görüldü,yapayalnız bırakıldı,acılar adamıydı hastalığı yakından tanıdı insanların yüz çevirdiği biri gibi hor görüldü ona değer vermedik… Oysa, bizim isyanlarımız yüzünden onun bedeni deşildi, Bizim suçlarımız yüzünden o eziyet çekti. Esenliğimiz için gerekli olan ceza Ona verildi. Bizler onun yaralarıyla şifa bulduk. Hepimiz koyun gibi yoldan sapmıştık,… Her birimiz kendi yoluna döndü Yine de RAB hepimizin cezasını ona yükledi. O baskı görüp eziyet çektiyse de ağzını açmadı, Kesime götürülen kuzu gibi, Kırkıcıların önünde sessizce duran koyun gibi açmadı ağzını… Acımasızca yargılanıp ölüme götürüldü…” ayetlerinde mesihin günahlarımız için bir fidye olarak sunulacağı ve çarmıhta çekeceği ızdıraplar açıkça yazılmıştır.

İmanlılar Topluluğu

Mezmurlar 130. Bölümdeki ayette “İsrail’i bütün suçlarından Fidyeyle O kurtaracaktır”  diye belirtilmiştir. Burada İsrail’den kasıt şu an bildiğimiz ülke olan İsrail değil, tek ve gerçek yaratıcıya inanan imanlılar topluluğunu ifade etmektedir. Yeşaya 9. Bölüm 6. Ayette “Çünkü bize bir çocuk doğacak, Bize bir oğul verilecek. Yönetim onun omuzlarında olacak. Onun adı Harika Öğütçü, Güçlü Tanrı, Ebedi Baba, Esenlik Önderi olacak” diye yazılmıştır. Hatta Yuhanna İncili 19. bölümde geçen ve İsa Mesih çarmıha gerildiğinde elbisesinin oradaki askerlerce paylaşılması olayı yüzyıllarca önce Eski Ahitte açıkça yazılmıştır: “Giysilerimi aralarında paylaşıyor, Elbisem için kura çekiyorlar” (Mezmurlar 22:8). Mika kitabında mesihin doğacağı yer bile açıkça belirtilmiştir. Bu örnekler gibi Eski Ahit’te, bir kurtarıcının kesinlikle geleceğine işaret eden yani İsa Mesih’in gelişini detaylandıran birçok ön bildiri bulunmaktadır.

Tek ve Gerçek İlahi Öğreti

Tanrı binlerce yıl önce yazdırdığı kutsal metinlerde kurtuluşun nasıl olacağını belirterek mesihin gelişinin yolunu mükemmel bir şekilde oluşturmuştur. Ve yeni antlaşma olarak ifade edilen kavram budur. Yani İsa Mesih’i kurtarıcı olarak kabul etmek ve ona iman etmek.. Onun kendisine iman eden bizler için günahlarımızın borcuna karşılık olarak, kefaret olarak kendini, bedenini, kanını sunduğuna, çarmıhta ölümü ve 3.gün dirilişiyle bizlere kurtuluşu verdiğine, bizleri tüm günahlarımızdan tertemiz kıldığına iman etmek.. Bizleri günahımızdan aklayarak tanrının çocukları olma hakkını bizlere verdiğini bilmek (“Kendisini kabul edip adına iman edenlerin hepsine Tanrı‘nın çocukları olma hakkını verdi” Yuhanna 1:12)… Yani binlerce, yüzlerce yıldır gelen tüm kutsal metinlerin (Eski Ahit ve Yeni Ahit) ifade ettiği kurtuluş budur.

Bu nedenle, tek ve gerçek bir ilahi öğreti ilk insandan beri aynıdır ve değişmezdir. İsa Mesih’in dediği gibi “Size doğrusunu söyleyeyim, yer ve gök ortadan kalkmadan, her şey gerçekleşmeden, Kutsal Yasa’dan ufacık bir harf ya da bir nokta bile yok olmayacak”.

 

Kitap Önerileri

Müjde Nedir?
İsa Kimdir?
Marangozdan Da Öte
Koronavirüs ve Mesih

Müjde Nedir?

İsa’nın kutsallığı, O’nu günahımız için kusursuz bir kurban haline getirmiştir.… Günahlarımız Tanrı’yı rahatsız etmekten ötedir. Öyle ki insanlığın günahı tahmin edilemeyecek ölçüde acıya yol açmıştır. Öfkemiz, istismarcılığımız, aldırmadığımız acılar ve görmezden...

Eskatoloji

Gelecek zaman ile ilgili her şeyi bilemeyebiliriz. Ancak Kutsal Kitap bizlere pencereler açarak ümitli bir durumda, iman ve sevgi ile devam etmemiz için gerekenleri vermiştir. Kutsal Kitap'ın ''son zamanlar - çağın sonu'' hakkındaki öğretisi, Kutsal Kitap'ın tamamına...

Bizimle Bağlantı Kurmak İçin

Bize Bir Mesaj yollayın