Mesih'e Doğru Vaaz Serisi

İki Oğul , İki Şehir | Yaratılış 4

Rev. Fikret Böcek tarafından | Mesih'e Doğru Vaaz Serisi

İki Oğul , İki Şehir

  • Bu bölümde günahın etkilerini görmeye başlıyoruz.
  • Yaratılış 4’ten Vahiy 21-22’de anlatılan Yeni Gökler ve Yeni Yeryüzü tasvirine kadar olan her şey Adem’in günahından dolayı başımıza gelmiştir.
  • Adem kendisini ve Şeytanı izlemeyi tercih etti.
  • Artık geri dönüş yok. 

İki Oğul (ayet 1-16)

  • Burada önce Habil’in öldürülüşü anlatılıyor (1-8)
  • Günaha düşüşten beri açıklanmayan belirli bir zaman geçiyor.
  • Bu arada Havva Kayin’i dünyaya getiriyor.
  • Havva’nın Kayin’e verdiği isime dikkat edin: Kayin (İşte Geldi!)
  • Eski zamanlarda isim vermek anlamlı bir işti.
  • İsim çocuğun karakteri veya ailenin beklentileriyle ilgiliydi.
  • 1. ayette Havva “bir adam (oğul) dünyaya getirdim” diyor.
  • Bu doğum, Tanrı’nın Şeytan’ın başını ezecek tohum vaadinden hemen sonra gerçekleşiyor.
  • İşte Havva oğluna bu beklentiyle ad veriyor: KAYİN (İşte Geldi!)
  • Havva Kayin’in Şeytan’ın başını ezecek olan “tohum” olduğuna ve Aden dışındaki yaşamlarını sona erdirecek kişi olduğuna inanıyor.
  • Ondan sonra ikinci oğlu Habil dünyaya geliyor (2. ayet).
  • Bu sefer oğluna verdiği ad çok ilginç: Nefes anlamına gelen Habil.
  • Yani Habil’in kurtarıcı olmadığı, sadece bir nefesten ibaret olduğunu vurgulamış oluyor.
  • Havva’ya göre Şeytan’ın başını Habil değil, Kayin ezecekti.
  • Tüm gözler Kayindeydi.
  • Bir süre sonra çiftçilik yapan Kayin toprağın ürünlerini RAB’be sunu olarak getirir.
  • Habil de ilk doğan bazı hayvanları (hatta yağlarını fazlasıyla) RAB’be sunar.
  • RAB Habil’i ve onun sunularını kabul eder ve Kayin’in sunusunu reddeder. (a. 5)
  • İbraniler kitabının bu durumu nasıl anlattığına dikkat edin:

İbraniler 11:4 “Habil’in Tanrı’ya Kayin’den daha iyi bir kurban sunması iman sayesinde oldu. İmanı sayesinde doğru biri olarak Tanrı’nın beğenisini kazandı. Çünkü Tanrı onun sunduğu adakları kabul etti. Nitekim Habil ölmüş olduğu halde, iman sayesinde hâlâ konuşmaktadır.”

  • Habil’in sunusunda iyi olan neydi? Hayvan sunusu olması.
  • Doğru sunu hayvan sunusuydu.
  • Örneğin, Habil’in sunusu için kullanılan terimler daha sonra Levililer kitabında da kullanılıyor.
  • Habil ilk doğan hayvanları ve bu hayvanların en iyi parçalarını RAB’be sundu.
  • Kendi günahı için kurban sunuyordu.
  • Bu şekilde, Şeytan’ın başını ezecek olan tohuma ihtiyacı olduğunu itiraf ediyordu.
  • Fakat Habil bunu nasıl biliyor olabilirdi?
  • Tanrı zaten günahların bu şekilde kurban kesilerek örtüleceğini Yaratılış 3:21’de göstermişti:

Yaratılış 3:21 “RAB Tanrı Âdem’le karısı için deriden giysiler yaptı, onları giydirdi.”

  • Habil Tanrı’ya Tanrı’nın istediği gibi tapınmış oluyor.
  • İnsan kurallarıyla değil, Tanrı’nın kurallarıyla Tanrı’ya tapınıyor.
  • Habil Tanrı’nın istediklerini Tanrı’ya getirdi.
  • Kayin ise sadece kendi istediklerini Tanrı’ya getirdi.
  • Kayin bu konuda Tanrı’nın isteğini biliyordu (7. ayet).
  • Buna rağmen kendi bildiğini okudu.
  • Yahuda mektubu Kayin’in yolundan giden sahte öğretmenler konusunda bizi uyarıyor.

Yahuda 11 “Çünkü Kayin’in yolundan gittiler.”

  • Burada Kayin’in yolu derken “Tanrı’nın yolu yerine kendi yollarına gittiler” anlamına geliyor.
  • Pavlus insanların koyduğu din kurallarıyla ilgili şöyle diyor:

Koloseliler 2:23 “Kuşkusuz bu kuralların gönüllü tapınma, sözde alçakgönüllülük, bedene eziyet açısından bilgece bir görünüşü vardır; ama benliğin tutkularını denetlemekte hiçbir yararları yoktur.”

  • Renkler ve tatlar tartışılmaz” sloganını hatırlayın.
  • Benim tapınma zevkim biraz daha farklı.
  • Ben ilahi söylerken farklı hareketlerde bulunmayı tercih ediyorum.
  • Ben tapınma ve dua şeklimi kendim belirlerim” vs vs diyenler çok.
  • Tapınma ya da ibadet nedir?
  • İbadet bizi rahatlatan, kendi isteklerimizi yerine getirdiğimiz bir şey mi?
  • Yoksa, Tanrı’nın emrini yerine getirmek mi?
  • Tanrı, kendisine O’nun şartlarına göre ibadet etmemiz gerektiğini söylüyor.
  • Tanrı’nın uyarısına rağmen Kayin sunusunda diretti.
  • Pavlus’un Kayin hakkındaki sözü çok doğru:

Romalılar 8:7 “Çünkü benliğe dayanan düşünce Tanrı’ya düşmandır; Tanrı’nın Yasası’na boyun eğmez, eğemez de…”

  • Vaad edilen, Şeytan’ın başını ezecek tohum olduğu düşünülen Kayin ilk katil, ilk mesih-karşıtı oldu!

1 Yuhanna 3:12 “Şeytan’a ait olup kardeşini öldüren Kayin gibi olmayalım. Kayin kardeşini neden öldürdü? Kendi yaptıkları kötü, kardeşinin yaptıkları doğru olduğu için öldürdü.”

  • Kayin Kilisenin ilk peygamberi olan Habil’i öldürmüştü. (Luka 11:51)
  • Habil hareketleriyle gerçek tohum olan Rab İsa Mesih’e işaret etmişti:

İbraniler 12:22-24 “Oysa sizler Siyon Dağı’na, yaşayan Tanrı’nın kenti olan göksel Yeruşalim’e, bir bayram şenliği içindeki onbinlerce meleğe, adları göklerde yazılmış ilk doğanların topluluğuna yaklaştınız. Herkesin yargıcı olan Tanrı’ya, yetkinliğe erdirilmiş doğru kişilerin ruhlarına, yeni antlaşmanın aracısı olan İsa’ya ve Habil’in kanından daha üstün bir anlam taşıyan serpmelik kana yaklaştınız.”

  • Daha sonra Kayin lanetleniyor (9-16).
  • Tanrı, Habil’i öldürmesinin sonucu olarak Kayin’i lanetliyor.
  • Kayin toprağın laneti altında yaşamaya başlıyor (11. ayet).
  • Kayin’in işlediği toprak lanetlendiği için Kayin artık daha da zor bir yaşam yaşayacaktı (ayet 12).
  • Ve aylak aylak dolaşan bir göçebe gibi hareket edecekti.
  • Tanrı’nın huzurundan ve iman ailesinden atılarak (aforoz edilerek) doğudaki Nod diyarına sürgün edildi.
  • Doğuya sürülmek Tanrı’dan uzaklaşmak anlamına geliyordu.
  • Bu trajedi Adem’in üzerimize getirdiği günahın derinliklerini görmemizi sağlıyor.

İki Şehir (ayet 17-26)

  • Kayin’in hareketi sonucu dünyadaki aile yapısında bir ayrım başlıyor.
  • 1600 sene önce Agustin “Tanrı’nın Şehri” adlı kitabında bu ayrımı şöyle tanımlıyor:
  • İnsanın Şehri – Tanrı’nın Şehri, İnançsız-inanan olarak tanımlıyor.
  • Yaratılış 4’ün ve Kutsal Kitap’ın geri kalanı bu ayrımı anlatıyor.
  • Günah trajiktir. Günahın sonuçları trajiktir.
  • Günah o zaman aileleri nasıl bölüyor idiyse, bugün de aynı şekilde aileleri parçalamaya devam ediyor.
  • Eğer aileniz herhangi bir sebepten dolayı dağılmış ya da parçalanmışsa bunun sebebi günahtır.
  • Yaratılış 4:17-24’te İnsanın Şehri anlatılıyor.
  • İnsanın Şehri toplam 8 ayette anlatılıyor.
  • Tanrı’nın Şehri (iman ailesi) ise son 2 ayette anlatılıyor.
  • ayette Kayin’in Enoş adında bir oğlu oluyor.
  • Ve Enoş bir kent kurucusu oluyor.
  • Sonra iki kadınla evlenen Lemek’i görüyoruz.
  • Birden fazla kadınla evlenmek yaradılış düzenine aykırıdır!
  • İnsanın günaha düşmesinden önce sadece tek kadınla evlilik vardı!
  • Lemek’in karısı Âda’dan sürü sahibi göçebelerin atası Yaval dünyaya geldi.
  • Ve müziğin atası olan Yuval dünyaya geldi.
  • Lemek’in diğer karısı Silla’dan metalin atası Tuval-Kayin doğdu.
  • Bu kişilerin yaptıkları işler kötü veya gayri meşru değil.
  • Bu işler Tanrı’nın tüm insanlara gösterdiği genel lütfunun bir parçası.
  • İşte bu ayetler insanın şehrindeki işleri tanımlıyor.
  • Bu işler Tanrı’ya adanmış işler değil.
  • Tamamen insanların çıkarına adanmış işler.
  • İnsanın şehrinin odağında Lemek var.
  • Lemek 24. ayette şöyle diyor:

Yaratılış 4:24 “Kayin’in yedi kez öcü alınacaksa, Lemek’in yetmiş yedi kez öcü alınmalı.”

  • Burada Lemek’in cahilce ve gururla söylediği sözleri okuyoruz.
  • Tanrı’nın vermiş olduğu laneti alıp kendisi arttırıyor.
  • Lemek, Tanrı’ya ait olan krallık ve tanrısallık haklarını kullanıyor.
  • İşte insanın şehrindeki durum o zaman olduğu gibi bu zamanda da aynı şekilde devam ediyor.
  • Tanrı’nın Şehrinden kısaca bahsediliyor (4:25-26).
  • Havva, atanmış, seçilmiş anlamına gelen Şeyt (Şit) adında bir oğul dünyaya getiriyor.

Yaratılış 4:25 “Tanrı Kayin’in öldürdüğü Habil’in yerine bana başka bir oğul bağışladı” diyerek çocuğa Şit (Şeyt) adını verdi.”

  • ayette Şeyt’in oğlu Enoş’u görüyoruz.
  • Enoş önemli, çünkü “O zaman insanlar RAB’be yakarmaya başladı.
  • Kendi işleriyle tatmin olmak yerine RAB’be yakardılar!
  • Tanrı’nın adını lekelemek yerine veya O’nun gücünü kendi güçleriymiş gibi göstermek yerine Tanrı’ya yakardılar.
  • Tanrı’nın şehri başka bir kişiye bağımlı olmakla tanımlanıyor.
  • Tanrı’nın şehri Tanrı’ya yakaranların olduğu yer olarak tanımlanıyor.
  • Tanrı’nın şehri Tanrı’ya dayananların bulunduğu yer olarak tanımlanıyor.
  • Burada bir gösteriş yok.
  • Burada Yeri ve Göğü yaratana, Adem’i ve Havva’yı giydirene güvenmek ve O’na tapınmak var.
  • Aynı durum Kilise için de geçerli.

1 Korintliler 1:26-31 “Kardeşlerim, aldığınız çağrıyı düşünün. Birçoğunuz insan ölçülerine göre bilge, güçlü ya da soylu kişiler değildiniz. Ne var ki, Tanrı bilgeleri utandırmak için dünyanın saçma saydıklarını, güçlüleri utandırmak için de dünyanın zayıf saydıklarını seçti. Dünyanın önemli gördüklerini hiçe indirmek için dünyanın önemsiz, soysuz, değersiz gördüklerini seçti. Öyle ki, Tanrı’nın önünde hiç kimse övünemesin. Ama siz Tanrı sayesinde Mesih İsa’dasınız. O bizim için tanrısal bilgelik, doğruluk, kutsallık ve kurtuluş oldu. Bunun için yazılmış olduğu gibi, “Övünen, Rab’le övünsün.”

  • İnsanın günah şehrinin tam ortasında Tanrı’nın ufacık bir ailesi olarak RAB’bin adına yakarmaya, O’na tapınmaya geldik.

Confessio Belgica 35. Madde: “Yediğimizin İsa’nın doğal bedeni ve içtiğimizin İsa’nın kanı olduğunu söylerken bir yanılgı içerisinde olmayız –  ancak bunu yeme şeklimiz ağız yolu ile değil Ruhta iman aracılığı iledir.” (Belçika İnanç Açıklaması).

  • Yanlış anlamayın: İsa Mesih’in etini yemek veya kanını içmekten bahsetmiyorum.
  • Ruhsal olarak O’nun bedenine ve kanına paydaş olmaktan bahsediyorum.
  • Bizler de Tanrı’nın şehrinde yaşayan ilk iman ailesi gibi ona yaklaşıp
  • “RAB bize merhamet et” diye O’na yakaralım.
  • Dualarımızı işittiğinden emin olalım.

Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’un Adıyla. Amin.

 

 

 

 

 

 

Başka Sormak İstediğim Bir Şey Var...

Bize Bir Mesaj Yollayın

MESAJIN KONUSU

4 + 10 =