Bizler Neden Protestanız?

Kesin Güvenceye Sahip Olabiliriz

  1. yüzyıl vaizlerinden birisi bu bölüm için “imanlıların en büyük bölümü” diyor, ya da bize göre Anayasal Haklarımızın listesi gibi bir şey. Fakat burada haklarımız değil Rabbimiz İsa Mesih’te olan bereketlerimiz listeleniyor. İşte bu nedenle, Kutsal Kitap’taki “tüm bölümlerin bölümü” olarak da tanımlandığını görüyoruz. Özellikle 8:1’deki hiç bir suçlama yoktur ifadesiyle başlayıp 8:39’da da ayırma gücü yoktur ifadesiyle tamamlanmasına dikkat edin.

Tanrı bizim burada neyi görmemizi istiyor? Tanrı tarafından kabul edilmiş olduğumuzu bizlere öğretiyor ve bizim bu gerçeği kesin olarak bilmemizi ve kesin bir güvenceye sahip olabileceğimizi anlamamızı istiyor. Adem’de suçlanmıştık fakat Mesih’te doğru kılındık, aklandık. Adem’de suçlu kılındık (ilan edildik) ve cezalandırıldık. Mesih’te doğru kılındık (ilan edildik) ve kabul edildik.

Protestan Reformasyonu’nun 501. yıldönümüne yaklaşırken beş vaazlık ‘Neden Protestanız’ serisini ‘Protestanız çünkü kesin güvenceye  sahip olabiliriz’ cevabıyla tamamlayacağım.

Roma’nın Doktrini
Önce protesto ettiğimiz Roma’nın doktrinini anlatayım. Size tekrar Roma Katolik Kilisesi’nin doktrinine karşı olmanın yetersiz olduğunu vurgulamak istiyorum. Bizim bilmemiz gereken neye inandığımız ve neden inandığımızdır. Fakat bunu yapabilmek için Roma’nın doktrininin farkında olmamız şart. Roma Katolik Kilisesi bizim atalarımız olan Reformculara karşı düzenledikleri Trent Konseyi’nde bir araya geldiklerinde kurtuluşumuzun güvencesi konusunda günahların affının sadece ‘Mesih uğruna Tanrı’nın lütufkâr merhameti’ olduğunu yazmışlardır. Ama sonra bu affın ‘kurtuluş güvencesiyle ve günahlarının affıyla övünenlerin ve sadece bu güvenceye ve günahların affına dayananların hiçbirisine verilmediği’ vurgulanmıştır. Bu durum bizim pozisyonumuzu bilerek yanlış resmediyor. Biz güvencemize değil, sadece Mesih’e dayanıyoruz. Bir diğer yanlış temsili de bir sonraki paragrafta görüyoruz. Roma Katolik Kilisesi’nin Trent’te verdiği kararlara göre, kişi affedilip affedilmediğini ya da aklanıp aklanmadığını kesin olarak bilemez ve kurtuluşundan kesin bir dille bahsedemez. Mesih’e ve O’nun kelamına baktığımızda Mesih’in vaatleri ve işi bizleri şüpheye düşürmüyor ama kendimize bakmaya başladığımızda şüpheleniyoruz.

Bir evlilikte ya da bir iş anlaşmasında ya da arkadaş ilişkisinde diğer kişinin ne dediğini bilebilirsiniz: “Sadık kalacağım, Yaptığım işi şu zamana kadar şu fiyata bitireceğim, Bana ne zaman ihtiyacın olursa yanında olacağım.” Ama içinizden düşündüğünüzde kendinizi hiç güvende ya da güvencede hissetmiyor olabilirsiniz. İşte Roma bunun aynısını söylüyor. Roma’ya cevap olarak, bizler kesin güvenceye sahip olabileceğimize ve bu yaşamda kesin kurtuluşumuzun farkında olarak yaşayabileceğimize inanıyoruz.

Güvence Günahkarlar içindir: “Bu nedenle… Sonuç olarak”
Buna inanıyoruz çünkü Pavlus güvence günahkarlar içindir diyor. Kutsal Yazılar’da ne zaman bu nedenle, sonuç olarak ifadesini görseniz ‘neden burada’ diye sormanız gerekir? Romalılar 8:1 bizi tekrar Romalılar 7’ye götürüyor. Romalılar 7’nin özü şu: doğru kılınan ve Tanrı tarafından kabul edilen günahkarlar halâ günahkardırlar!

Bizler hem azizleriz (kutsallarız), hem de günahkarlarız. Günahkar ve aziziz! Bu durum büyük bir ruhsal bocalamaya sebep oluyor. Bir şirkete yeni amaçlarla ve yeni planlarla yeni bir yönetimin geldiğini varsayın. Ama yine de yeni yönetimi dinlemeyen eski işçilerin şirkette çalışmaya devam ettiğini düşünün. İşte Hristiyan olmak da böyle bir şey: “Rabbimiz İsa Mesih aracılığıyla Tanrı’ya şükürler olsun! Sonuç olarak ben aklımla Tanrı’nın Yasası’na, ama benliğimle günahın yasasına kulluk ediyorum” (7:25) diyor Pavlus.

Pavlus burada sonuç olarak ifadesini neden kullanıyor? Pavlus bu ifadeyi yeni yönetim altında çalışan biz eski işçiler için kullanıyor! Günahımızın hakettiği suçun getirdiği suçlamanın altında değiliz (3:21–5:21) ya da günahın pratik gücünün kendimizi nasıl hissettirdiğine göre de yaşamıyoruz (6:1–7:25). Bu nedenle, sonuç olarak sen – ey günahkar – Tanrı’nın seni kendi huzuruna kabul etmiş olduğuna dair güvenceye sahip olabilirsin.

Güvence Şu Anda Var Olan ‘Şimdiki’ Realitedir
Size harika bir haber veriyorum: bu güvence şimdi yaşadığımız bir gerçektir, realitedir. Böylece (sonuç olarak, bu nedenle) ŞİMDİ Mesih İsa’ya ait olanlara artık hiçbir suçlama yoktur. Maalesef elimizdeki Kutsal Kitap çevirisi Grekçe şimdi anlamına gelen νῦν (nun) kelimesini metne koymamayı uygun görmüş! Ayrıca suçlama anlamına gelen κατάκριμα (katakrima) kelimesini de mahkumiyet olarak çevirmeyi uygun görmüş. Bu çok yanlış! Katakrima mahkûmiyet değil, suçlama anlamına gelir.

Düşünebiliyor musunuz? ŞİMDİ – NUN! Küçücük bir kelime insan ürünü olan dinlerin temelini sarsıyor! Tüm dinler tanrıları tarafından kabul edilebilmeyi insanın çabasına ya da kısmi insan çabasına bağlıyor. İslamiyet kişinin kendisini Allah’ın iradesine adamasıdır ama kişi öldüğü zaman Allah’ın onu cennete alıp almayacağı kesin değildir. Roma Katolik Kilisesi ise şöyle diyor: “hiç kimse Tanrı’nın lütfuna eriştiğini kesin bir inançla bilemez.” Hristiyanlığı eşsiz kılan durum güvencenin ŞİMDİ verilmiş olmasıdır!

Peki Böylece ‘Mesih İsa’ya ait olanlara şimdi hiçbir suçlama yoktur’ ne anlama geliyor? Pavlus burada insanlık tarihinin son gününde ‘İsa Mesih’in yaşayanları ve ölüleri yargılamak üzere tekrar gelip’ insanlık tarihini nasıl yargılayacağını anlatmak için suçlama kelimesini kullanıyor.

Böylece Mesih İsa’ya ait olanlara şimdi hiçbir suçlama yoktur demek nihai yargının başlamış olduğu anlamına geliyor. Nasıl mı? Romalılar 8:34’e bakın: ‘Kim suçlu çıkaracak? Ölmüş, üstelik dirilmiş olan Mesih İsa, Tanrı’nın sağındadır ve bizim için aracılık etmektedir.’  Listeye dikkat edin: ölüm, diriliş, göğe alınış!

Peki neden şimdi suçlu çıkarılma yok? Çünkü İsa Mesih benim yerime suçlandı?

Şimdi neden suçlama yok? Çünkü İsa Mesih ölümden dirilip benim suçumu mezarda bıraktı!

Şimdi neden suçlama yok? Çünkü Oğul Tanrı Olan İsa Mesih Tanrı’nın sağında oturarak Baba Tanrı’ya aracılık ederek benim kendisine ait olduğumu hatırlatıyor!

Rabbimiz İsa Mesih Baba Tanrı’nın sağında otururken bizi kim yargılayabilir? Yuhanna 3:18’deki vaat ona iman edenler için büyük bir umut değil midir? ‘O’na iman eden yargılanmaz, iman etmeyen ise zaten yargılanmıştır. Çünkü Tanrı’nın biricik Oğlu’nun adına iman etmemiştir.

Şimdi ne anlama geliyor? Şimdi sadece bu yaşamda hiçbir şekilde suçlanmayacağımız anlamının da ötesinde ebediyen suçlanmayacağımız anlamına geliyor.

Çocuklar, anne ve babanızın  sizi kabul ettiklerini fark ettiğinizde veya sizi onayladıkları zaman kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Bu gerçek anne babanıza karşı ilgisiz mi kalmanıza neden oluyor? Anne babanız bir şey yapmanızı isteğinde bu gerçek sizi tembelleştiriyor mu? Hayır! Onların sizi kabul ediyor olması harika bir gerçek değil mi? Aynı şekilde şimdi, şu anda bu gerçeği bilmeniz sizi Tanrı’yla esenlik ve sevgi ilişkisinde olmaya yönlendiriyor. Yargılayan Tanrı’nın sizi çarmıhta yargılamış olduğunu bildiğiniz zaman Baba Tanrı’yla daha sağlam bir ilişkiye giriyorsunuz.

Güvence İman Aracılığıyladır: “Mesihte Olanlar”

Tamam, güvence şimdi, bu yaşamdaki günahkarlar için, ama bir günahkar olarak ben nasıl şimdi burada yaşayan günahkar birisi olarak  güvenceye kavuşabilirim?” Burada nesnelden kendi öznelimize hareket ediyoruz. Bu durum sizin adınızın yazılı olduğu paha biçilmez bir mirasa varis olmak gibi bir durum. Fakat bildiğiniz gibi, bunu duymak gerçeğin bir yanı, bu mirasa tamamen sahip olmak daha  gerçekçi bir yanı.

Pavlus  böylece Mesih İsa’ya ait olanlara şimdi hiçbir suçlama yoktur diyerek güvencenin imanla olduğunu söylemektedir. Mesih’te olduğunu söylemek yasal olarak onda olduğumuz anlamına geliyor. Pavlus doğal olarak nasıl Adem’de isek lütufla İsa Mesih’te olduğumuzu söylüyor. Mesih’te olduğumuzu söylemek hayati anlamda Mesih’te olduğumuzu söylemektir. Mesih bağdır ve biz de bu bağın dallarıyız (Yuhanna 15:1–7); O baştır, biz de bedenin parçalarıyız (1 Kor. 12:27; Efes. 1:23).

Mesih’te olmak iman yoluyla İsa Mesih’e bağlanmak anlamına geliyor. Rabbimiz İsa Mesih ‘iman aracılığıyla’ (Efes. 3:17) yüreklerimizde yaşamaktadır. İsa Mesih iman aracılığıyla biz günahkarların yaşamına girer.

Tanrı tarafından kabul edilmemizin ve imanımızın güvencede olmasının tek yolu imandır. Mesih İsa’da olanlar ifadesiyle ilgili iki şeye dikkatinizi çekmek istiyorum:

Birincisi, bunun sınırlı bir ifade olduğunu görmenizi istiyorum. Sadece İsa Mesih’e iman edenler aklanmayı tadabilirler. Eğer inanmıyorsanız bunların hiçbiri sizin olamaz.

İkincisi, bunun ayırt etmeyen, ayrım yapmayan bir ifade olduğunu görmenizi istiyorum. İnananlar İsa Mesih’in verdiği tüm bereketlere sahiptirler! Eğer İsa Mesih’e güvenir ve ona inanırsanız etnik sınır sınır olmaktan çıkar, derinizin rengi, cinsiyetiniz ya da banka hesap numaranız sınır olmaktan çıkar. İsa Mesih’e göre, eğer imanlı bir günahkarsanız, Tanrı şu anda, şimdi sizi olduğunuz gibi kabul edip imanınız konusunda size güvence veriyor.

Güvence Mesihtedir: “İsa Mesih’te”
Önemli olan yalnızca iman değil, imana inanmak da değil, ya da imanın derecesi de değil, ama aklayan ve güvence veren İsa’ya olan imandır. Güvence Mesihtedir: Güvence Mesih İsa’da olanlaradır. Nasıl oluyor da İsa Mesih’e olan imanım Yüce Tanrı’nın katında kabul edilmeme ve güvenceye sahip olmama sebep oluyor?

  1. ayete bakın: “İnsan benliğinden ötürü güçsüz olan Kutsal Yasa’nın yapamadığını Tanrı yaptı. Öz Oğlu’nu günahlı insan benzerliğinde günah sunusu olarak gönderip günahı insan benliğinde yargıladı.” Tanrı’nın sizi kabul etmesini sağlayan sizin itaatiniz değil, İsa Mesih’e olan imandır. Bu şu anlama geliyor:

 

İsa Mesih günahkarları alıp onları doğru kılandır.

  • İsa Mesih temiz olmayanı alıp onları temiz kılandır.
  • İsa Mesih öksüzleri alıp onları oğullar ve kızlar olarak kabul edendir.
  • İsa Mesih çıplakları ve utanç içerisindeki insanları alıp onlara elbise ve onur verendir.
  • İsa Mesih düşmanları alıp onları dost ilan edendir.
  • İsa Mesih suçlananları alıp onları masum ilan edendir.
  • İsa Mesih ölüleri alıp onları ölümden yaşama geçirendir.
  • İsa Mesih kayıpları bulan ve onların gerçeği bulmalarını sağlayandır.

İsa Mesih’e inanıyor musunuz? O zaman sizin için hiçbir suçlama yoktur! Bu vaazın başında da söylediğim gibi 17. yüzyıl vaizlerinden birisi Romalılar 8 için “imanlıların en büyük bölümü” diyor. Evet, bu gerçek bizim için çok büyüktür!

İmanınız hakkında şüpheniz mi var? ‘Böylece Mesih İsa’ya ait olanlara şimdi hiçbir suçlama yoktur’ gerçeğini hatırlayın.

Suçlarınız ve günahlarınızın ağırlığını kaldıramıyor musunuz? ‘Böylece Mesih İsa’ya ait olanlara şimdi hiçbir suçlama yoktur’ gerçeğini hatırlayın.

Gelecekte cezalandırılacağınızı mı düşünüyorsunuz? ‘Böylece Mesih İsa’ya ait olanlara şimdi hiçbir suçlama yoktur’ gerçeğini hatırlayın.

Tanrı sizi kabul etti! Siz de bu gerçeği kabul edin… Bizler Protestanız çünkü Tanrı kesin güvenceye sahip olabileceğimizi söylüyor.

Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’un Adıyla.

Başka Sormak İstediğim Bir Şey Var...

Bize Bir Mesaj Yollayın

MESAJIN KONUSU

14 + 9 =