Noel Advent 2020 Serisi

Meryem’in Övgüsü | Luka 1:46–55

Rev. Fikret Böcek tarafından | Noel Advent 2020 Serisi

Meryem’in Övgüsü

Bugün okuduğumuz ayetler incilin latince Vulgate çevirisinde şöyle geçiyor: Magnificat anima mea Dominum. Canım (Ruhum) Rabbi yüceltir, ve Ruhum Kurtarıcım Rab’de övünür (a. 46-47). Bu ayet Magnificat olarak bilinir. Luka İncili’nde Rabbimizin doğumuna işaret eden ilk ilahi Magnificat ilahisidir. Magnificat kelimesini YouTube’a yazdığınızda karşınıza Johann Sebastian Bach’ın Magnificat isimli eseri çıkar. Mutlaka dinlemenizi öneririm. Daha sonra Gregoryanların Magnificat teraneleri ya da ilahileri karşınıza çıkar. İtalyanlar da kendi Magnifatlarını bestelemişler. Ama Magnificatların magnificatı olarak bilinen Handel’in Mesih (Messiah) Oratoryosu gerçekten de gelmiş geçmiş en iyi ilahilerden birisidir. Yaklaşık üç saat sürüyor. Eski Antlaşma’nın Mesih’le ilgili önbildirileriyle başlayıp Mesih’in doğumuna, yaşamına, öğretilerine, alçaltılmasına, çarmıha gerilişine, ölümüne, dirilişine, göğe alınışa ve tekrar gelişine kadar bütün ayetleri ilahi şeklinde söylüyor.

Hristiyan dini ilahi söyleyen bir dindir. İncil bizlere ilahi söylemeyi öğretiyor. Öyle de olmalı! Tanrı’nın bizler için neler yaptığını işittiğimizde yerimizde duramayız ve yüreklerimiz sevgiyle ve sevinçle dolup taşmalı ve ağızlarımızı, dudaklarımızı açıp ilahilerimizle Rabbimize övgüler sunmalıyız. Burada Meryem’in haykırışında da bu gerçeği görüyoruz. Tanrı Meryem’e ve Elizabet’e Sözü’nü iletmişti ve bunun sonucu olarak Meryem ilahi söylemeye başlıyor. Burada Meryem’in Magnificat ilahisinin Tanrı’ya odaklanışına dikkat edin. Magnificat Rabbin bazı özelliklerine, sıfatlarına odaklanıyor.

Tanrı’nın Merhametinin Bir Haykırışı

İlk olarak, Tanrı’nın mehametinin bir haykırışını duyuyoruz. Genelde merhametten söz ederken Tanrı’nın bize karşı olan gazabını esirgemesi olarak söz ederiz, ve bu öyledir, ama Tanrı’nın gazabını esirgemesinden çok daha fazlasıdır. Tanrı’nın üzerimize döktüğü şey, aynı zamanda, O’nun bol şefkatidir.

Luka 1:46-49 ayetlerinde, Meryem Tanrı’nın kendisi için olan merhametini ilan ediyor: “Canım Rab’bi yüceltir; Ruhum, Kurtarıcım Tanrı sayesinde sevinçle coşar.Meryem Tanrı’nın merhametini kişisel olarak tecrübe ediyor ve ilahi olarak söylüyor, açıklıyor ve beyan ediyor. Bakın, Meryem yaşamış olduğu bu merhameti nasıl tanımlıyor: Çünkü O, sıradan biri olan kuluyla ilgilendi. Meryem’in tahminen 17-18 yaşlarında, Vaadedilen Diyar’ın küçük bir kasabasından gelen birisi olduğunu unutmayalım. Ve Tanrı kendisine ilgi gösterip baktığı için şöyle diyor: İşte, bundan böyle bütün kuşaklar beni mutlu sayacak.Burada ‘mutlu’ olarak çevrilmiş olan Grekçe μακαριοῦσίν (makariosin) kelimesi ‘bereketli’ ya da ‘bereketlenmiş’ anlamına gelmektedir. İşte, bundan böyle bütün kuşaklar beni bereketli sayacakolarak çevirmemiz daha doğru olur. Evet, tabii ki Rabbimizin annesi olarak kesinlikle bereketlenmiştir! Ve Meryem şöyle devam ediyor: Çünkü Güçlü Olan, benim için büyük işler yaptı. – burada da kişisel imanını bizlere yansıtıyor – O’nun adı kutsaldır (a. 49).

 

Meryem magnificat ilahisine devam ediyor! Meryem Rabbi yüceltmeye ve herkese merhamet ettiği için Tanrı’da sevinçle coşmaya devam ediyor. Luka 1:50 ayetine bakalım: Kuşaklar boyunca kendisinden korkanlara merhamet eder.Açıkçası, burada işlenen konu İsrail’in kurtuluşu konusudur, ancak Meryem burada genel olarak kendisine gösterilen merhamete ve 54. ayette İsrail’e gösterilen merhamete odaklanmıyor. Meryem burada İsrail sınırlarının çok daha ötesine uzanan bir merhametten bahsediyor.

 Son olarak da, Meryem Rabbi yüceltmeye ve Luka 1:54-55’te İsrail’e merhamet ettiği için Tanrı’da sevinçle coşmaya devam ediyor: Atalarımıza söz verdiği gibi, İbrahim’e ve onun soyuna sonsuza dek Merhamet etmeyi unutmayarak Kulu İsrail’in yardımına yetişti.” İsrail’in varlığı ataları İbrahim’in zamanına kadar gidiyor ve İbrahim’e vaadedilen ve İbrahim aracılığıyla gerçekleşeceği söylenen o merhamet işte bugün gelmişti… artık İsrail’in arasındaydı!

Tanrı’nın Gücünün Haykırışı

Tanrı’nın merhamet özelliğini duyduğunuz zaman merhamet özelliğini Tanrı’nın hangi sıfatıyla birleştirirsiniz? Merhamet ve lütuftan bahsetmiyor muyuz? Meryem bizleri şaşırtıyor. Luka 1:51-53 ayetlerinde Meryem Tanrı’nın herşeye hakim gücünü, kudretini açıklıyor: Kuşaklar boyunca kendisinden korkanlara merhamet eder. Bileğiyle büyük işler yaptı; Gururluları yüreklerindeki kuruntularla darmadağın etti. Hükümdarları tahtlarından indirdi, Sıradan insanları yükseltti. Tanrı’nın Oğlu’nun göndermesi bizler için olan derin şefkatini ve ilgisini gösterdiği gibi gücünü de gösterir. Tanrı’nın Oğlu’nu göndermesi bir sevgi göstergesidir. Tanrı’nın Oğlu’nu göndermesi bir güç göstergesidir. Peki bu nasıl oluyor? Buradaki karşılaştırmalara, zıtlıklara dikkat edin: Meryem’in ruhu Rabbi yüceltiyor ve ruhu sevinçle coşuyor, çünkü Tanrı gururluları yüreklerindeki kuruntularla darmadağın etti (a. 51).  Burada Meryem geçmiş zamandan bahsederek Tanrı’nın gururluları, kibirlileri darmadağın etmiş olduğunu söylüyor. Ama bugün dünya gururla dolu. Yöneticiler gururla dolu. Kilise her yerde zulme uğruyor.

 Mezmur yazarları Tanrı’ya iman konusunu ifade ederken de bu şekilde hareket ediyor. Yani, Tanrı’ya olan imanları o kadar kesin ki, gelecekte olacak olan olaylardan sanki kesinlikle olmuş gibi söz ediyorlar. Eğer Tanrı ‘Ben yapacağım’ demişse, Mezmur yazarları ‘Tanrı yaptı’ diye yazıyorlar. Bu Tanrı’ya olan inançlarının kesinliğini gösteriyor. Bu durum, ‘Tanrı gelecekte olacak şeyleri zaten yapmıştır’ anlamına gelir. Meryem, Tanrı’nın Oğlu’nun dünyaya gelmesiyle, prensipte gururluların darmadağın edildiğini, altüst edildiğini ve gelecekte bir gün bu durumun gerçekten de böyle olacağını bildiğimizi söylüyor.

 Meryem Rabbi yüceltiyor ve ruhu Tanrı’da sevinçle coşuyor, çünkü Tanrı güçlülere karşı güçlüdür: Hükümdarları (güçlüleri-iktidarlıları) tahtlarından indirdi, Sıradan insanları yükseltti (a. 52). Burada da yine geçmiş zaman kullanılıyor. Sanki tamamlanmış, gerçekleşmiş olaylar gibi bahsediyor. Bu ifadeler Meryem’in Tanrısına olan güvenini göstermektedir! Bu bizim güvenimizdir! 

 Meryem Rabbi yüceltiyor ve ruhu Tanrı’da sevinçle coşuyor, çünkü Tanrı zenginlere karşı güçlüdür: Aç olanları iyiliklerle doyurdu, Zenginleri ise elleri boş çevirdi (a. 53). Tanrı bayrağını bu dünyaya dikmiştir ve herşey onundur… her şey ona aittir! Ve bir gün herşey tamamen alt üst edilecek. Tam bir devrim olacak. ‘İşte herşeyi yeniliyorum’ diyor Rabbimiz. Eski olan geçecek, yeni olan gelecek. Rabbimizin Vahiy 21:3-7’deki şu sözlerine kulan verin: Tahttan yükselen gür bir sesin şöyle dediğini işittim: “İşte, Tanrı’nın konutu insanların arasındadır. Tanrı onların arasında yaşayacak. Onlar O’nun halkı olacaklar, Tanrı’nın kendisi de onların arasında bulunacak. Onların gözlerinden bütün yaşları silecek. Artık ölüm olmayacak. Artık ne yas, ne ağlayış, ne de ıstırap olacak. Çünkü önceki düzen ortadan kalktı.” Tahtta oturan, “İşte her şeyi yeniliyorum” dedi. Sonra, “Yaz!” diye ekledi, “Çünkü bu sözler güvenilir ve gerçektir.” Bana, “Tamam!” dedi, “Alfa ve Omega, başlangıç ve son Ben’im. Susayana yaşam suyunun pınarından karşılıksız su vereceğim. Galip gelen bunları miras alacak. Ben onun Tanrısı olacağım, o da bana oğul olacak.

O zaman gelene kadar şarkı söylemeye, ilahi söylemeye, teraneler okumaya, terennüm etmeye devam edeceğiz. İlahilerimizi imanla, bize verilen güvenceyle, umutla söylüyoruz. Meryem’in bir beklentisi vardı. İmanla beklentisinin gerçekleştiğini gördü. Bizim de bir beklentimiz var. Biz de iman gözlerimizle beklentimizin gerçekleştiğini görelim.

Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’un Adıyla. Amin.

 

Başka Sormak İstediğim Bir Şey Var...

Bize Bir Mesaj Yollayın

MESAJIN KONUSU

12 + 13 =