Tanrı’nın Antlaşma Adı : Yahve
- Rab halkını, Kurtarıcısını ve Kendisini hazırladıktan sonra kurtarış eylemi için harekete geçiyor.
Ağıtlar 3:26 “RAB’bin kurtarışını sessizce beklemek iyidir.”
- Tanrı’nın halkı 400 sene beklemişti.
- Sonra Musa Midyan Çölünde 40 sene beklemişti.
- Artık beklemenin bittiği zaman gelmişti.
Kutsal Toprak (3:1-5)
- Bu ayetlerde RAB’bin (Yahve) Horev Dağına geldiğini görüyoruz.
- Musa sürülerini otlatırken RAB ona bir mucize gösteriyor.
- Bunu anlamamız çok önemli.
- Bu hikayede, Tanrı önce gözle görülür bir mucize yapıyor: yanan Çalı
- Sonra bu işaretin anlamını açıklıyor.
- Önce kurtuluşun işareti, sonra da işareti yorumlaması için kurtuluşla ilgili söz.
- Bu ayetlerde ilginç olan nokta şu:
- “RAB’bin meleği bir çalıdan yükselen alevlerin içinde ona göründü.” (3:2)
- Sonra, RAB Musa’nın merakını görünce 4. ayette kendisi konuşmaya başlıyor.
- Bu nokta neden bu kadar ilginç?
- Çünkü buradaki Musa’yı gören RAB’bin meleğiydi fakat konuşan RABbin kendisiydi.
- Dördüncü ayette “RAB Tanrı Musa’nın yaklaştığını görünce, çalının içinden, “Musa, Musa!” diye seslendi” diyor.
- RAB Tanrı, RABbin meleğinin olması gerektiği yerden seslendi.
- Kutsal Kitap uzmanları bu meleğin Tanrı’nın Oğlu’nun ta kendisi olduğunu öğretirler.
- Mesih kendisini geçmişte çeşitli zamanlarda göstermişti.
- Çalıdaki kişinin neden özellikle Tanrı’nın Oğlu olduğunu söylüyoruz?
- 21 Ocak 2007’deki vaazımızda Yaratılış 3. bölümü çalışmıştık.
- Adem günah işledikten sonra Aden Bahçesinde yürüyen Kişi ve Adem ve Havva’yı deriden giysilerle giydiren kişinin Tanrı’nın Oğlu olduğunu açıklamıştım.
- Yeşaya 6 gibi bölümleri okuduktan sonra bunu daha iyi anlıyorum:
Yeşaya 6:1-5 “Kral Uzziya’nın öldüğü yıl yüce ve görkemli Rab’bi gördüm; tahtta oturuyordu, giysisinin etekleri tapınağı dolduruyordu. Üzerinde Seraflar duruyordu; her birinin altı kanadı vardı; ikisiyle yüzlerini, ikisiyle ayaklarını örtüyor, öbür ikisiyle de uçuyorlardı. Birbirlerine şöyle sesleniyorlardı: “Her Şeye Egemen RAB Kutsal, kutsal, kutsaldır. Yüceliği bütün dünyayı dolduruyor.” Seraflar’ın sesinden kapı söveleriyle eşikler sarsıldı, tapınak dumanla doldu. “Vay başıma! Mahvoldum” dedim, “Çünkü dudakları kirli bir adamım, dudakları kirli bir halkın arasında yaşıyorum. Buna karşın Kral’ı, Her Şeye Egemen RAB’bi gözlerimle gördüm.”
- Fakat Yuhanna 12’de, Yuhanna Yeşaya’nın İsa’nın görkemini gördüğünü söylüyor.
- Yüce ve görkemli Olan kişi Oğul’un kendisiydi… İsa Mesih’in kendisiydi.
Yeşaya 63:7-13 “Şefkati ve iyiliği uyarınca Bizim için yaptıklarından, evet, İsrail halkı için yaptığı bütün iyiliklerinden ötürü RAB’bin iyiliklerini ve övülesi işlerini anacağım. RAB dedi ki, “Onlar kuşkusuz benim halkım, Beni aldatmayacak çocuklardır.” Böylece onların Kurtarıcısı oldu. Sıkıntı çektiklerinde O da sıkıntı çekti. Huzurundan çıkan melek onları kurtardı. Sevgisi ve merhametinden ötürü onları kurtardı, Geçmişte onları sürekli yüklenip taşıdı. Ama başkaldırıp O’nun Kutsal Ruhu’nu incittiler. O da düşmanları olup onlara karşı savaştı. Sonra halkı eski günleri, Musa’nın dönemini anımsadı. “Çobanlarıyla birlikte onları denizden geçiren, Kutsal Ruhu’nu aralarına yerleştiren, Görkemli gücüyle Musa’nın sağında yol alan, Sonsuz onur kazanmak için önlerinde suları yaran, Bir at nasıl tökezlemeden kırdan geçerse Onları deniz yatağından öyle geçiren RAB nerede?” diye sordular.”
- Burada Yeşaya, Tanrı’nın İsraili Mısırdan çıkarışını ve Kızıl Deniz’den geçirişini hatırlıyor ve,
- Şimdi de Asur’dan ve diğer milletlerden kurtarabileceğini gösteriyor.
- 7. ayette Rabbe övgüler sunuyor ve 8. ayette RABbin İsrail’in Kurtarıcısı olduğunu söylüyor.
- Sonra 9. ayette “Huzurundan çıkan melek onları kurtardı” diyor.
- Burada melek olarak Tanrı’nın yanında bulunan melek İsa Mesih’in beden almadan önceki şeklidir.
- Evet, “RAB’bin meleği bir çalıdan yükselen alevlerin içinde ona göründü.” (3:2)
- Musa bunu görür görmez çalıya doğru gidiyor.
- Fakat Tanrı’nın şu sesini işitiyor:
Mısırdan Çıkış 3:5 “Tanrı, “Fazla yaklaşma” dedi, “Çarıklarını çıkar. Çünkü bastığın yer kutsal topraktır.”
- Tanrı’nın kendisi “Kutsal Kutsal Kutsaldır…”
- Tanrı’nın bulunduğu yer de kutsaldır.
- Tanrı Aden Bahçesinde kurmuş olduğu Krallığını yeryüzünde yeniden kurmak üzere gelmişti.
- Çalı yandığı halde tükenmiyordu.
- RAB yaşayan Tanrıdır.
- RAB Kendisine yeten ve hiçbir şeye ihtiyacı olmayan bir Tanrıdır.
- İnandığımız Tanrı’nın, kendisine hizmet ettiğimiz Tanrı’nın kim olduğunu fark ediyor muyuz?
- Musa RABbin kim olduğunun farkına vardığında ne yaptı?
- Tanrı’nın kutsallığını görünce biz de Musa gibi yüzümüzü kapayacak mıyız?
- RABbin önüne çıktığımızda RAB’den korkarak çıkacak mıyız?
- Tanrı Musa’ya “FAZLA YAKLAŞMA” diyor.
- Bizim durumumuz çok daha farklı…
- Ona Ruhta ve gerçekte tapınabiliriz.
- Bize verilen emri hatırlayalım:
İbraniler 4:16 “Onun için Tanrı’nın lütuf tahtına cesaretle yaklaşalım; öyle ki, yardım gereksindiğimizde merhamet görelim ve lütuf bulalım.”
İbraniler 10:22 “Öyleyse yüreklerimiz serpmeyle kötü vicdandan arınmış, bedenlerimiz temiz suyla yıkanmış olarak, imanın verdiği tam güvenceyle, yürekten bir içtenlikle Tanrı’ya yaklaşalım.”
Kutsal Ad (3:6-17)
- Sonra, Musa bu işaretin kurtuluşla ilgili anlamını işitiyor:
Mısırdan Çıkış 3:6 “Ben babanın Tanrısı, İbrahim’in Tanrısı, İshak’ın Tanrısı ve Yakup’un Tanrısı’yım.”
- Lütuf Antlaşmasını yapan Tanrı, İbrahim’e ve onun aracılığıyla tüm dünyaya kurtuluş vaadinde bulunan Tanrı, antlaşmasını ve vaadini tutmak için harekete geçmişti.
- Herkes Tanrı’nın halkını unuttuğunu düşünüyordu…
- Fakat Tanrı antlaşma halkını unutmamıştı.
Mısırdan Çıkış 3:7 “RAB, “Halkımın Mısır’da çektiği sıkıntıyı yakından gördüm” dedi, “Angaryacılar yüzünden ettikleri feryadı duydum. Acılarını biliyorum.”
- RABbin bu sözleri daha önce söylediği sözlere benziyor.
Mısırdan Çıkış 2:23-25 “Aradan yıllar geçti, bu arada Mısır Kralı öldü. İsrailliler hâlâ kölelik altında inliyor, feryat ediyorlardı. Sonunda yakarışları Tanrı’ya erişti. Tanrı iniltilerini duydu. İbrahim, İshak ve Yakup’la yaptığı antlaşmayı anımsadı. İsrailliler’e baktı ve onlara ilgi gösterdi.”
- Buradaki önemli farka dikkat edelim:
- Burada “anımsadı” demiyor…
- yani harekete geçmek için hazırlık yapmaya başlayacağı anlamına gelmiyor.
Mısırdan Çıkış 3:8 “Bu yüzden onları Mısırlılar’ın elinden kurtarmak için geldim.”
- Diyerek hareketin başladığını gösteriyor…
- Tanrı vaadini yerine getirmek üzere harekete geçiyor ve
- İsraillileri vaadedilen topraklara götürmek üzere hareketi başlatıyor.
- Musa’yı Mısır’a yollayıp Firavun’a karşı çıkmasını sağlayacaktı…
- Ve bunun üzerine Musa konuşmaya başlıyor.
- Bu noktaya kadar sadece Tanrı konuşuyordu. (Monolog)
- Musa konuşmaya başlayınca Tanrı’yla diyalog başlıyor. (Diyalog)
- Musa’nın ilk sorusu neydi?
- Mıs. Çık. 3:11 “Ben kimim???”
- Musa’nın ilk sorusu buydu.
- Bizler de bu soruyu sormalıyız. Kendimize değil, RABbe…
- RAB için bir şey yapmak için biz kimiz ki??
- Fakat Tanrı’nın buradaki cevabını aklımızdan çıkarmayalım:
Mısırdan Çıkış 3:12 “Kuşkun olmasın, ben seninle olacağım”
- Musa’nın sorduğu ikinci soru şu:
- SEN KİMSİN?
Mısırdan Çıkış 3:13 “Musa şöyle karşılık verdi: “İsrailliler’e gidip, ‘Beni size atalarınızın Tanrısı gönderdi’ dersem, ‘Adı nedir?’ diye sorabilirler. O zaman ne diyeyim?””
- Musa’nın sorusu üzerine RAB antlaşma adını veriyor:
“BEN BEN OLANIM” (3:14) veya “BEN BEN OLACAĞIM” (YHVH)
- YHVH (tetragramaton) Tanrı kendisini 4 harfte ifade ediyor.
- İnsan Tanrı’ya bir ad vermiyor.
- Tanrı kendisine bir ad veriyor.
- Bu neden bu kadar önemli?
- Çünkü eski dünyada isimlerin bir anlamı vardı.
- İsim kişinin karakterini, kişiliğini, önemini gösteriyordu.
- Bugün biz bunu düşünerek isim vermiyoruz.
- Örneğin, kızlarımdan birisinin adı Ela, oğlumun adı Han.
- Neden onlara bu isimleri verdik…
- Ela’nın saçları da gözleri de ela renkli değil…
- Han da kral değil… bazen evde krallık yapsa da kral değil.
- Bu isimler çocuklarımın karakteriyle alakalı değil.
- Bu isimler bizim hoşumuza gitti. Biz de bu isimleri verdik!
- Fakat Tanrı için durum farklı.
- YAHVE, “BEN BEN OLACAĞIM” dediği zaman İsrail halkı O’nun kim olduğunu anlayacaktı.
- YAHVE, Adem’in, Nuh’un, İbrahim’in, İshak’ın, Yakup’un, Yusuf’un RABBİydi.
- Biz ise Tanrı’yı İsa Mesih’te tanıdık.
- İbraniler mektubunun yazarı şöyle diyor:
İbraniler 13:8 “İsa Mesih dün, bugün ve sonsuza dek aynıdır.”
Kutsal Savaş (3:18-22)
- Sonunda Tanrı halkını hazırladı… Kurtarıcısını hazırladı… Kendisini hazırladı (1,2).
- Ve şimdi de harekete geçtiğini görüyoruz…
- Kurtarıcısını acı çeken halkına yollamak üzere görevlendirdiğini görüyoruz (a. 3).
- RAB’bin Mısırlılara ve yaptıklarına karşı çıkmaya başladığını görüyoruz.
- İşte buna Kutsal Savaş denir.
- Tanrı Musa’yı kullanarak yılanın başını ezecek ve galip gelecek!
- (Mesih’e işaret ediyor… geçici… Mesih kalıcı zafer kazanacak!)
- Bu bölümün çoğu monolog olarak geçiyor (sadece Tanrı konuşuyor).
- Bu DRAMAYI/TİYATROYU Yazan da, Yöneten de, Sergileyen de Tanrı’nın Kendisi.
- Gördüm… Duydum… Biliyorum… Geldim… Göndereceğim… Seninle olacağım… BEN BEN OLACAĞIM… Gözlemledim, Vaat ettim… İlgileniyorum… Götüreceğim… Kurtaracağım…cezalandıracağım… (3: 7, 8, 10, 12, 14, 16, 17, 19, 20, 21) diyor.
- Burada Tanrı’nın hakim gücünü görüyoruz.
- Tanrı tüm yarattıklarına hakimdir… düşmanlarına da ve halkına da hakimdir.
- Her şey O’nun kontrolündedir.
- Onun karşısında kim durabilir!?
- Onun gücüne kim karşı koyabilir!?
- Sevgili Kardeşler, RAB bizler için harekete geçti. Atalarımızı kurtardı.
- Biz Onun halkıyız.
- Böyle yapmakla, günahlarımızı üzerine alacak olan Mesih’in geleceği nesilleri de kurtarmış oldu.
- Necati, Tilmann ve Uğur kardeşlerimiz boş yere ölmediler!
- Kardeşlerimizin ölümleriyle RAB Türkiye’de bir hareket başlattı!
- Malatya Katliamı bizim için bir kıvılcımdır!
- Türkiye’de daha her şeyin başındayız!
- Musa’nın yanan çalıyı gördüğü günde olduğu gibi biz de bu işin başındayız!
- Türkiye’deki Hristiyanları durdurmaya çalışanlarla Tanrı savaşacaktır!
RAB GALİP GELECEK! RAB HAREKETE GEÇTİ!
Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’un Adıyla. Amin.